Canan Sağar: “Kalbim’de yer alan birçok şarkının hikayesi ve yaşanmışlığı var”

İki yıl aradan sonra ikinci solo albümü “Kalbim”i sevenleriyle buluşturan Canan Sağar'la müziğini ve yeni albümünü konuştuk.

0

İki yıl aradan sonra ikinci solo albümü “Kalbim”i sevenleriyle buluşturan Canan Sağar’la müziğini ve yeni albümünü konuştuk.

– Sevgili Canan Sağar, öncelikle söyleşimizi kabul ettiğiniz için size teşekkür ediyoruz. Yeni albümünüz hayırlı olsun, 2 yıl aradan sonra son albümünüz ‘Kalbim’i sevenlerinizle buluşturdunuz. Bizlere albümünüzden biraz bahseder misiniz?

Canan Sağar: Ben de NouvArt’a teşekkür ederim. Güzel bir röportaj olmasını diliyorum. İkinci albümüm “Kalbim”in dinleyici ile buluşması doğal gelişmelerle oldu. Albümde hikayesi olan, yaşadığımız karanlık olaylara yazılan ve insana dair yaşanmışlıkları da konu alan şarkılar var. Toplamında sekiz şarkıdan oluşan albümde yer alan iki düet ve bir tekli şarkım daha evvel yayınlanmıştı, onları da bir albümde toparlamak güzel oldu.

– Bir önceki albüm çalışmanız 13 (2014) ile kıyasladığınızda, bu iki albüm arasındaki farklar nelerdir?

C.S.: İlk albümüm “13” yıllar evvel yazdığım şarkılarla tamamlandı. Ayrıca, çok kıymetli insanların besteleri ve sözleri de yer aldı. O günden bugüne ruhsal ve sosyal dünyamda birçok şey değişti, daha yeni ve güncel şarkılar yazdım ve besteledim. Şarkıları ertelemek olmuyor, zamanında duyurmak ve insanlara ulaştırmak ehemmiyet taşıyan bir konu. “13” bir hazırlık aşamasından geçtikten sonra plan ve proje yapılarak uzun stüdyo çalışmaları sonucunda dinleyici ile buluşmuştu ve “Kalbim” ise daha evvel çıkmış olan tekil ve düet şarkılar ve yeni kayıtların bir araya getirilmesiyle birlikte albüm olarak dinleyiciye sunuldu.

– Müziğinizde Evrensel tınıların hakim olduğu göze çarpmakta, bir nevi çağdaş halk müziğinin Rock müzik normlarıyla birleşmesi ve bizler bu tarza Anadolu Pop tanımını uygun görüyoruz. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz. Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

C.S.: Doğu ve Batı kültürü arasında yetiştim. Bir yanım kendini hep Türkiyeli hissederken Avrupa kültürünü de aldım. Türküler, bağlama ve muhabbet içinde yoğrulunca insanın bir yanı hep o özde kalıyor; ozanlarımız, türkülerimiz ve halk kültürümüzle yakından ilgilenmekteyim, onların yüzyıllar evvel yazdıkları ve bizlere miras bıraktıkları bu değerleri bilmeden kişi yol alamaz ve almamalı. Anadolu Pop ve slow rock tarzında şarkılar bestelediğimi düşünüyorum, açıkçası tek kalıp müzik yapmak gibi bir derdim yok, benim en büyük derdim yaşadığım çağın ve zamanın şarkılarını yazıp söylemek; kendi şarkılarımı söylemek. Dinleyici dilediği ve hissettiği gibi adlandırabilir.

– “Kalbim” isimli albümünüzde de yine çok önemli temalar öne çıkıyor, toplumsal olaylar başta olmak üzere birçok önemli hayat evreleri var albümde bizlere biraz bunlardan da bahseder misiniz?

C.S.: ‘Kalbim’de yer alan birçok şarkının hikayesi ve yaşanmışlığı var. “Bir Başka Haziran” Gezi olayları , “Oyuncaklarım” Suruç ve “Taş Atma Çocuk” taş atıp ceza alan çocuklar için yazıldı. “Yan Koca Dünya” adı gibi dünyaya çatan ve belki de dünyanın sonlanıp yeniden yeşermesi gerektiğini vurgulayan, sorgulayan bir şarkı, “Kayıp”, yaşadığımız çağın en büyük sorunlarından biri olan ruhsal çöküşleri ve kişinin kendini aramasını sorguluyor, “Yavrucak” karanlık günlerin biteceğini ve yeniden güneşin doğacağını vurgularken umut veriyor, “Dost Yarası” bütün insanların günün birinde muhakkak yaşayacağı dostundan göreceği acının ne denli olabileceğini anlatıyor ve “Kalbim” yolun sonunda herkesi yalnızlığın beklediğini söylüyor.

– Yine albümdeki iki şarkı çok dikkatimi çekti. ‘Taş Atma Çocuk’ ve ‘Yavrucak’ bu iki şarkıda çocuklara da adanmış. Biraz bu iki şarkıdan baz alarak çıkış hikayelerinden ve gözlemlerinizden bahseder misiniz?

C.S.: Taş atan çocukların hikayelerini ve o dönem bu sebepten ötürü ceza alan araştırmacı gazeteci insanları yakından takip ettim. Bu konunun o kadar çok etkisi altında kaldım ki hemen bir şarkı yapma gereği duydum. Çocukların güvenilir ve savaşların olmadığı ortamlarda büyümesini önemsiyorum. Hiçbir çocuk şiddet içeren duygularla doğmuyor, onların neden şiddete başvurduğunu sormak ve orada yatan cevaba kulak vermek gerekiyor. “Yavrucak”ın sözleri sevgili Dostali Yaşar’a ait. Bir gün, sosyal medya üzerinden yazdığı sözleri bana ulaştırdı ve çok kısa sürede lirik ve melodi bütünleşti. Bana ulaşan her sözle hemen bütünlük kuramayabiliyorum, hatta bir çoğuyla genelde kuramıyorum fakat bu sözler beni de umutlandırdı.

– Albümde kendi eserlerinizin yanı sıra, Alp Murat Alper, Cemil Gülüm, Genco Özkan, Dostali Yaşar, Okay Barış, Nihad Jemsher ve Ali Bayar gibi çok değerli müzisyenlerle çalıştınız bu kadar değerli isimle bu sinerjiyi yakalamak nasıl bir duygu?

C.S.: “Kalbim” doğal bir akışla tamamlandı ve bu sebepten birçok güzel insanın adı albümde yer aldı. Albüm çalışmasından ziyade tekli ve düetlerden oluştuğu için bazı şarkılar ayrı zamanlarda ayrı kişiler tarafından düzenlendi, bu da albümde farklı tınılar oluşturdu. Elbette bu farklılıklar ve sinerji çok hoş bir duygu.

– Klip çalışmanız ‘Taş Atma Çocuk’ gayet sevildi ve gerçekten güzel bir klip, öncelikle çıkış çalışması olması açısından da çok doğru bir tercih olmuş, sizi ve tüm ekibi yürekten tebrik ediyoruz, klip çekimleri sizin açınızdan nasıl geçti?

C.S.: Albüme karar verilmeden önce ‘Taş Atma Çocuk’a klip çekme fikrim oluşmuştu. Klip yönetmenim Erkan Güneş ile konuşup senaryoyu kurgulamıştık; stüdyo ve okuma görüntülerinin yanı sıra çocuk oyuncu (Ali Gülseven) ile de küçük bir hikaye eklemek istedik. Bu hikaye ve çocuğun gitar kılıfına bıraktığı kitap klibe anlam kattı. Klip çekimleri soğuk hava koşullarından ötürü bir hayli zor geçti, fakat sonuç tüm ekip olarak içimize fazlasıyla sindi.

– Kalbim isimli albümünüzde 8 çalışmaya yer verdiniz ve bu şarkıların her biri, hayattan bir iz, bir yaşam değerinde, evet farkındayım zor bir soru ama yine de sormak isterim, sizin için bu albümde yeri en özel olan çalışma hangisi oldu?

C.S.: Benim için bütün şarkılar birbirinden özel. Gezi’yi Suruç’tan ayıramam, “Yavrucak”ı “Taş Atma Çocuk”tan, “Dost Yarası”na dokununca “Yan Koca Dünya” aklıma gelir, “Kayıp”la kendimi ararım, “Kalbim” sevgili olur sarılır ömrüme. İnsanın seslendirdiği şarkılar duygu bütünlüğüyle oluşur, kalbimde hepsinin yeri ayrı.

– Albümle ilgili aldığınız yorumlar nasıl gidiyor?

C.S.: Albüm çok yeni, tepkiler güzel ve umut verici. Popüler kültür ve müzik camiasının hakim olduğu tarzlarda yer almıyorsanız işiniz biraz daha güçtür. Benim söyleyeceklerim var ve dilim döndüğünce kalemim yettiğince onları söylemekten başka hiçbir derdim yok.

– Türkiye’de son yıllarda birçok değerli kadın sanatçımız, farklı akımlarda ön planda Ceylan Ertem, Gamze Polat, Ezgi Aktan, Jehan Barbur, Fatma Turgut, Melis Danişmend ve siz elbette ilk aklıma gelen önemli isimler olarak yer alıyorsunuz, bu konuda neler düşünüyorsunuz?

C.S.: Bu güzel bir gelişme. Kadınların sanata yönelmesi ve kendi tarzlarında müzikal bir çizgi izlemeleri gelecek açısından çok önemli. Her alanda kalıplara sıkıştırılan kadınlar sanatın içerisinde de bu sıkışıklığı yaşamakta. Kadının obje değil sanatçı olduğu, görüntüden çok ürettiğinin ehemmiyet taşıdığı toplumsal bilinçle algılanması gerekiyor. Şarkı söyleyemeyen fakat her gün sahne alan insanlar var, şarkı söyleyebilen ve üreten fakat her gün farklı işlere gidip işten arta kalan zamanında müzik yapmaya çalışan insanlar da var. Bunun giderek azalmasını ve yukarıda saydığınız değerli kadınların müzikal anlamda çoğalmasını diliyorum.

– Kalbim isimli albümünüz de dolu dolu sekiz esere yer verdiniz ve bir sonraki klibiniz için şimdiden mutlaka gelen tepkiler yönünde bir önizleme vardır, sıradaki klibi hangi parçaya çekeceksiniz?

C.S.: Sıradaki klibimiz ‘Kalbim’e çekildi ve kıymetli A. Fuat Onan ve Erkan Güneş yönetmenliğini yaptı.

– Siz gerek müziğinizle gerekse duruşunuzla birçok müzikseverin gönlünde özel olan bir isimsiniz, peki Canan Sağar son yıllarda kimleri dinliyor?

C.S.: Bu konuda biraz eskiciyim, bizden evvel gelip geçen değerli sanatçı ve grupları dinlemeye özen gösteriyorum çünkü onlardan öğrenmeye devam ediyorum. Bunu söylerken şunu da belirtmeliyim yeni albümlere de destek vermeye çalışıyorum, isim belirtmeyeceğim fakat itunes veya CD olarak muhakkak senede 20-30 adet alıyorum.

– Sevgili Canan Sağar, NouvArt olarak sizinle söyleşi yapmaktan mutluluk duyduk. Son olarak buradan bu satırları okuyanlara neler söylemek istersiniz?

C.S.: Ben de sizlerle bu röportajı yapmaktan büyük keyif aldım. Özenli sorularınız için çok teşekkür ederim. Her zaman vurguladığım gibi savaşların bittiği barışın yeryüzüne gülümsediği bir dünya düşüyle…

Gökhan Toker
Önceki İçerik“Zakir” NESİNİ SEVDİM..?
Sonraki İçerikGökçe Kılınçer – Babylon Bomonti Konseri (14.03.2017)
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments