Bilal Karaman’ın yeni albümü “Manouche a La Turca, Vol. 2” yayında!

0

Türkiye’nin önde gelen gitaristlerinden Bilal Karaman’ın Osmanlı ve Anadolu müziklerini Manouche geleneği ile harmanladığı serisinin ikincisi, EP formatında LU Records etiketiyle yayımda.

Ağlama Değmez Hayat ve Sultan-ı Yegah Sirto gibi çok iyi bildiğimiz eserleri Fransız Django Reinhardt‘ın öncüsü olduğu  manouche ve swing-jazz üslupları ile bambaşka bir formatta dinliyoruz. 1930’larda Amerikan cazının Avrupa’yı etkilediği dönemde Fransız  Roman-Çingene müziğinin füzyonu ile oluşan Manouche müziği, bu albümde de Bilal Karaman ile beraber Anadolu’ya taşınıyor. Seri, bu açıdan Türkiye müzik tarihimizde bir ilki gerçekleştiriyor. Albüm kapağı çalışması komedyen-sinemacı Cem Yılmaz imzası taşıyor.

Albüm Künyesi

01. Sultan-ı Yegah Giriş
Besteci: Sadi Işılay

02. Sultan-ı Yegah Sirto
Besteci: Sadi Işılay

03. Ağlama Değmez Hayat
Besteci: Mehmet Ilgın

Tüm düzenlemeler Bilal Karaman’a ait.

Akustik Gitar: Bilal Karaman
Kontrbas: Baran Say
Keman (01,02): Hüseyin Kemancı
Keman (03): Semih Çelikel

Mix & Mastering: Mike Nielsen
Kayıt: Mert Aksuna – Ahmet Kenan Bilgiç
Kapak Resmi: Cem Yılmaz
Kapak Tasarımı: Hop İstanbul

“Manouche a La Turca”nın Hikayesi
 
İstanbul’da, 1997 yılında caz ile ilk tanıştığımda, sololarımı ve tarzımı Django Reinhardt‘a benzetirlerdi. Django’nun ismini ilk öyle duymuştum. Henüz ne kadar büyük bir gitarist olduğunu fark edecek kadar olgunlaşmamıştım. Ve o yıllarda müziğimi o tarz üzerine kurmak bana çok iyi bir fikir gibi de gelmemişti. Taa ki İstanbul’da bir caz kulübü Django’nun 100. yılı sebebiyle özel bir konser yapmamı isteyene kadar. O konserde, sadece bilinen Manouche standartlarının yanı sıra bizim topraklarımızdan da bir şeyler çalmak istedim ve bir de beste yapıp repertuvarımıza aldım. “Manouche a La Turca” projesi böylelikle 2010 yılında benim için başlamış oldu. Uzun bir süre bu tarzı anlamaya çalışarak geçirdim, çünkü Türkiye’de o yıllarda benden başka Manouche çalan yoktu. Aynı zamanda tüm ‘longa’ ve ‘sirto’ları inceleyerek repertuvarı sağlamlaştırmaya çalışıyordum. Gypsy Swing (Manouche) ekolünün Anadolu müzikleriyle mükemmel uyumunu yakalamak istiyordum.
 
Nihayet, 2014 yılında kendimi hazır hissettim ve ilk demoları kaydetmeye başladım. Albüm kayıtlarına 2016 yazında başladık, yaşadığım ülkedeki zorluklar ve çeşitli talihsizlikler yüzünden 2017 sonunda albümü bitirebildik. Kafamdaki müziğin bir örneği olmadığı için birlikte çalacak müzisyen konusunda da çok düşündüm ve sonunda ilk albümde klarnette Göksun Çavdar, kemanlarda Pierre Blanchard ve Hüseyin Kemancı yer aldı. Kontrbasta Baran Say vardı ve tüm gitarları ben çalıyordum. Repertuvarda Tanburi Cemil Bey ve Kemani Kevser Hanım gibi Osmanlı’nın son döneminde hem Batı müziğine hem de Türk müziğine hakim iki önemli besteciden klasikleşmiş eserler de vardı. Serinin ikincisi olan “Manouche a La Turca Vol II” albümünde de değerli bestekârlar Mehmet Ilgın ve Sadi Işılay eserlerini düzenledim. Kemanlarda Semih Çelikel ve Hüseyin Kemancı, kontrbasta yine Baran Say yer alıyor.
-Bilal Karaman-
Önceki İçerikSteve Jobs’tan son anda gelen yaprak dökümü itiraf: Iron Man’in ikinci sürümü berbat!
Sonraki İçerikRobotların Türkiye’deki en büyük buluşması: “Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi”
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments