Deniz Durukan: “Onun kendine has bir sesi, üslubu var. Bu onu seçilebilir kılıyor”

0

Ülkemizin müstesna müzik araştırmacısı ve yazarı Deniz Durukan ile yakın zaman içerisinde Hep Kitap etiketiyle yayınlanan “Usulca Vedat Sakman: Müzisyen” kitabıyla ilgili bir röportaj gerçekleştirdik.

– Bir müzik yazarı olarak Vedat Sakman ve müziği üzerine bir çalışma yapma gereksinimini ilk olarak ne zaman hissettiniz?

Vedat Sakman hakkında üç dört yıl önce kitap fikri oluştuğunda, ayrıntılı bir araştırma yaptım. Araştırdıkça onun büyük bir vaha olduğunu da gördüm. Onu anlamanın ve anlatmanın gerekliliği daha da önem kazandı. Hem müzik tarihi için de önemliydi böyle bir çalışma içine girmek.

– Vedat Sakman’a biyografi kitabıyla ilgili projenizi sunduğunuzda kendisinin yaklaşımı nasıldı? Kitap için ne kadar süre birlikte çalıştınız?

Çok heyecanlandı ve önemsedi. Üç yıl beraber çalıştık. Kimi zaman sorular sordum kimi zaman da konu başlıkları çıkardım. O doğrultuda çalışmayı yönlendirdik. Bu çalışma sadece Vedat Sakman’ın hayat hikâyesiyle sınırlı kalmadı. Onu ve müziğini anlatırken, içinde bulunduğu dönemlere de baktım. Kitabı yazarken 60’lar, 70’ler, 80’ler ve sonraki yılların müzikal ortamını, kültürel atmosferini, değişen yapıyı bir “müzisyenin” yaşadıklarıyla birleştirmek istedim. Yakın tarihe baktık. Bu anlamda bir hatırlatma çabası da var bu çalışmada.

– Tüm hayatını öğrenmiş olduğunuz müzisyenle ilgili olarak konuşmak gerekirse Vedat Sakman müziğinin en önemli özelliği sizce nedir?

Onun kendine has bir sesi, üslubu var. Bu onu seçilebilir kılıyor. Müziğinin en önemli karakteristik özelliği geleneksel olanın duygusunu koruyarak, dünyadaki tüm melodilere kulağını açması. Yerelden evrensele ulaşma amacıyla yola çıkıyor Vedat Sakman. Bunu müziğinde duyuyorsunuz.

Yayın Tarihi2019-02-16
ISBN6051923017
Baskı Sayısı1. Baskı
DilTÜRKÇE
Sayfa Sayısı200
Cilt TipiKarton Kapak
Kağıt CinsiKitap Kağıdı
Boyut13.5 x 21 cm

– Kitaba geri dönüşler nasıl? İlgiden memnun musunuz?

Evet, çok olumlu tepkiler aldık. Özellikle yakın geçmişi bilmeyen genç kuşak için anlattıklarımız ilgi çekti. Biz bunları bilmiyorduk, öğrendik yorumunda bulundular.

– Vedat Sakman’ın müzikal kariyerindeki dönüm noktası sizce nedir?

Birkaç önemli dönemeç var. 1978’de İzmir’den İstanbul’a gelmesi, Grup Doğuş’la olan beraberliğinin yanı sıra beste yapmaya başlaması ve sonraki yıllarda kendi şarkılarının birçok kadın müzisyen tarafından yorumlanması Sakman için önemli dönemeçler.  90’lar onun müzikal kariyerinde önemli bir yer tutuyor.  Özellikle Mehmet Teoman’la Zuhal Olcay’a hazırladıkları Küçük Bir Öykü Bu albümü onun ustalığının, müzisyen kimliğinin daha da görünür kıldı. Aynı zamanda 90’lar, Vedat Sakman’ın solo albümleriyle solist olarak da öne çıktığı yıllar. 2002’de çıkardığı Usulca albümü de olgunluk dönemini pekiştiren bir çalışma. 

– Kitap sadece Vedat Sakman’ın hayatını değil, Türkiye’de ve dünyada sosyolojik, teknolojik ve kültürel değişimlerin müziğe yansımalarını da okuyucuyla paylaşıyor. Bu bağlamda da son derece mühim bir misyon ürünü. Bu noktada kitabın içeriğini hazırlarken dikkat ettiğiniz husus neydi?

Kurduğunuz her cümle, verdiğiniz her bilginin doğru aktarılması ciddi bir sorumluluk yüklüyor. O sorumluluk duygusuyla olabildiğince titiz olmaya çalıştım. Vedat Sakman’ı, müziğini, dönemi, tarihsel olayları doğru aktarmaya dikkat ettim.

– Vedat Sakman müziğinin içerisinde hem doğuyu hem batıyı barındırıyor. Bu açıdan müziğin içerisinde herhangi bir kültüre küskünlüğü de söz konusu değil. Bu noktadaki başarısının sizce temel sırrı ne olabilir?

İnsanın kendi kültürünü anlayabilmesi için başka kültürlere bakması gerektiğinden söz eder Ralph Linton. Özellikle de müzikle uğraşıyorsanız veya sanatın başka alanıyla farklı kültürleri de bilmek gerekiyor. Vedat Sakman’ın yaptığı bu. Bu çaba, müzikte hem yerelden evrensele ulaşma hem de içinde bulunduğu yapıyı daha iyi analiz etme imkanı sağlamış. Hem Anadolu’yum hem Batıyım demesi o birikimi gösteriyor. Elbette bu topraklarının içindeki farklı kültürleri de. Bu bileşenler onun müziğini besleyen önemli damarlardan biri. Başarısında müziğe adanmış bir hayat var. Müzik her şeyin üstünde. Onun varoluş nedeni. 

– Ülkemizde müzik yazarları gereken değeri sizce görüyor mu?

“Değer” sözcüğünün pek kıymeti yok. Birçok alanda böyle. Çünkü değerler değişti. Ama yazmanın kıymeti var.

– Geleceğe yönelik yeni projeleriniz var mı? Bizlere bahseder misiniz?

Şu an için yeni şiir dosyamı tamamlamak istiyorum. Müzik üzerine de yine bir takım çalışmalar olacak.

– Müzik yazarı olmak isteyen genç arkadaşlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Genç arkadaşlarım, eğer yazmaya, okumaya, duyduğu her sesi dinlemeye ve elbette ki müziğe gönül vermişlerse yollarını bulacaklardır.

– Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Son olarak okurlarımıza ne söylersiniz?

Ben teşekkür ederim bu keyifli röportaj için. İçinizdeki müzik susmasın.

Uğur Hakan Hacıoğlu
Önceki İçerikA Corner in the World’den İran’a bakış: Görünür Görünmezler
Sonraki İçerik“HAFİF ZEHİRLİ MANDALLARDAN KAFASI GÜZEL ÇAMAŞIRLAR”ı zihnimde kuruttum
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments