Erinç’in Masal Tadında Hikayesinden Şarkılarına Bir Yolculuk

0

1985 yılının Ocak ayında İzmir’de dünyaya geldi. Babasının desteğiyle 6 yaşında okuma yazma öğrendi ve 7 yaşında ilkokula başladığında çok sıkıldı. Sanatla ilk buluşması resim alanında gerçekleşti. Henüz 10 yaşındayken çizgifilm karakterlerini taklit ederek yeni karakterler türetmeye başladı. 11 yaşında ilk fanzin dergisini çıkardı ve aynı mahallede yaşadığı arkadaşlarıyla beraber bu etkinliğine uzun süre devam etti. 13 ve 14 yaşlarında hikayeler yazmaya ve bu yazdıklarını romanlaştırmaya çalıştı. Gene aynı yıllarda çizdiği politik bir karikatür yerel bir gazetede yayınlandı. Ortaokul 3. sınıfta ilk tiyatro oyununu yazdı,yönetti ve oynadı.

1999 yılında İzmir Alsancak Namık Kemal Lisesi’nde okumaya başladı ve müzikle lise yıllarında tanıştı. 2001 yılında ilk gitarına sahip oldu ve o günden sonra müzik, hayatında önemli bir yer kaplamaya başladı. Lise yıllarında denemeler ve şiirler yazarken diğer taraftan karikatür çizmeye ve fanzin mizah dergileri çıkarmaya devam etti. 2002 yılında liseden mezun olduğunda ilk müzik grubunu kurdu ve kişisel beste çalışmalarına başladı. 2003 ve 2005 yılları arasında birçok grup kurdu ve dağıttı. Kendisi gibi müzisyen olan kuzeni Sezgin Açıkgöz’le beraber birden fazla beste çalışması yaptı. 2006 yılına kadar klasik gitar, akustik gitar ve elektro gitar üzerinde kendisini geliştirmeye devam etti. Aynı yıllarda Ada çocuk Tiyatrosu’nda müzisyen, oyuncu olarak görev aldı ve grubuyla beraber birçok mekanda sahne aldı. Grubunu kurduğu ilk günden beri cover müzik (bir başkasının eserini yorumlamak) yapmaya karşı direndi ve sadece grubuyla, özgün şarkılar üretmeye çaba gösterdi. Bugün Avrupa ve Amerika’da oldukça yaygın olan grup müziği kavramını o yıllarda sahiplendi. 2005-2006 yılları arasında Radyo Ksk’de radyo programcısı ve prodüksiyoncu olarak görev aldı. Müziğin sadece bestelenmesi değil kayıt ve düzenlenmesi ile ilgili alandaki ilk çalışmalarını da aynı yıl gerçekleştirdi. 2005 yılına kadar olan süre zarfında yazdığı şarkıları stüdyolarda ”Hücum Kayıt” tekniği ile kaydettirirken artık kendi şarkılarını kaydetmeyi öğrenmeye başladı.

2004 yılında, bugün Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölüm başkanı olan Ressam, yazar ve şair Bedri Karayağmurlar ile tanıştı. Bedri Karayağmurlar’ın kişisel resim atölyesinde resim dersleri almaya başladı.
Takip eden yıllarda gene Bedri Karayağmurlar’ın öğrencileri olan Ressam Nevin Ardalı ve Ressam İnci Altın’dan resim dersleri almaya devam etti.

2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Aynı yıl içerisinde BEF(Buca Eğitim Fakültesi) Tiyatro Topluluğuna katıldı ve 2. oyununu yazıp, yönetip, oynadı. 2007 yılında Radyo Dokuz Eylül’de program yapımcısı ve prodüksiyon sorumlusu olarak çalışmaya başladı ve diyafram kontrolü, diksiyon üzerine eğitim aldı. Aynı yıl kişisel müzik kayıtlarına devam etti ve bugün Türkiye’nin ünlü müzisyenleriyle çalışmış olan, aynı zamanda, Türkiye’de henüz yeni yeni varolmaya başlayan,” sahnede gerçek zamanlı görsel hareket tasarımcısı” yani Motion Designer sanatçısı Ahmet Said Kaplan ile tanıştı.
2007 ve 2008 yılları arasında Ahmet Said Kaplan ile beraber birçok ortak proje yürüttü. Bunlardan en önemlisi; Gökhan Kırdar’ın bilgisi dahilinde abisi Hakan Kırdar’ın ön ayak olup desteklediği ”Bileşim” isimli projedir. Erinç Açıkgöz, bu projede müzisyen olarak yer aldı. Ayrıca aynı yıllarda, Ahmet Said Kaplan’dan ses ve müzik üretimi konusunda birçok temel eğitim aldı. Ayrıca, Ahmet’le ortaklaşa ürettikleri birçok şarkıda elektronik müziğin temellerini öğrenmeye ve bu alanda da ürünler vermeye başladı.
Ahmet Said Kaplan’ın çekip yönettiği bir kısa filme de müzik yazdı ve film Fransadaki televizyonlarda gösterildi.

2007 yılında müzik konusunda daha geniş bir vizyon edinen Erinç, aynı zamanda Sinemayla da ilgilenmeye başladı. Aynı yıl ilk kişisel kısa film denemelerini gerçekleştirdi. Okulda aldığı birçok ödevi film çekme eylemine çevirerek, ödev dosyalarını film cd leri olarak sundu. Daha sonraki yıllarda çektiği ve çekmeye çalıştığı bütün kısa filmlerinin müziklerini de kendisi yaparak özgün filmler elde etmeye çalıştı.

2008 yılında müzik alanındaki ilk single çalışması olan ”Hiç” isimli şarkısını hiçbir ticari amaç gütmeden yayınladı.Bu ilk ciddi ve profesyonel beste çalışmasını internet ortamında arkadaşlarıyla ve çevresindeki insanlarla paylaştı. Diğer taraftan resim çalışmalarına devam etti ancak ilk soyut resim çalışması olan ”Yüzeysel Hüzün” isimli tablosu okuduğu bölümün seçici kurulu tarafından yetersiz bulundu ve sergiye alınmadı. Görsel tasarım ve dekorasyon alanında dış mekan çizimleri gerçekleştirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü’nde bulunan gemicilik binasının önündeki gemi maketinin altına deniz etkisi veren figürler çizdi. Aynı yıl arkadaşlarıyla beraber Buca Anaokulu’nun görsel süslemesini gerçekleştirdi ve ”Sevgi” isimli tablosunu bitirdi.

2009 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü öğrencilerinin kurduğu DEÜ Sanat Topluluğu isimli öğrenci klübünde kurucu üye olarak yer aldı. Aynı klübün sinema etkinliklerini organize etti ve okuduğu bölümde kısa film günleri düzenledi. Aynı yıl kendi bestelediği bir elektronik müzik çalışması amatör bir kısa filmde kullanıldı.

2010 yılında müzik çalışmalarına hız kazandırdı. Kendi prodüksiyonluğunda, ”Dünya” isimli ilk kişisel müzik albümünü hazırladı ve gene hiçbir ticari amaç gütmeden internet üzerinden yayınladı. Aynı yıl birden fazla mekanda sahne aldı ve kişisel performans sergiledi.

2011 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Öğretmenliği seviyordu ama içindeki bitmek bilmeyen üretme isteğine yenik düşüp hayallerinin peşinden yelken açtı.
Aynı yıl Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kısa film yarışmasında arkadaşları ile birlikte Türkiye 2.si oldu. Mustafa Altıoklar ile tanışma şansını yakaladı.
2013 yılında sokakta müzik yapmaya başladı. Bu onun en güzel ve en öğretici okulu oldu.
2017 yılında Trt Müzik Neşeli Sokaklar programına grubuyla beraber konuk oldu.
2018 yılında Trt Müzik Ben Şarkı Söylersem yarışmasında finalist oldu.
Aynı yıl Altın Kitaplar’ın Dayni isimli interaktif çocuk kitabının şarkısını besteleyip kaydetti.
Yine aynı yıl Miniso Turkey jingle yarışmasında birinci oldu.
Günümüze kadar bir çok beste yapıp kaydetti ancak çok azını paylaştı.
Şimdilerde ise paylaşmaktan çekinmediği yeni şarkılarını OnAir Sahne projesi ile insanlarla buluşturuyor.

Erinç’i Takip Edin;
   

MAHLUK

Gece olmuş gündüz gibi
Durulmazki bu yerlerde
Kalbi taştan olur tabi heykel gibi bedenlerin
Suretimi dikizlerler ince ince dilimlerler.
Ruhu sesten ölür tabii hiç şiir dinlemeyenlerin.

Bul beni bul
Gökyüzü uzak
Her gece tuzak
Kurdu bir mahluk
Elleri yasak
Hep yalın ayak
Bilmeden beni vurarak

Söz – Müzik: Erinç Açıkgöz

Önceki İçerikVeys Çolak’tan Mini Albüm: “Ömür Yetmez”
Sonraki İçerikTuhaf Dergi’nin Nisan Sayısı Çıktı
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments