Gergedan Dergisi Gerçeküstücülük Özel Sayısı Üzerine Derlemeler-1

"Gergedan dergisi, 1980’li yıllarda kısa süreliğine (1986-1987 ve 1988 yılları arasında) çıkan ve sonra kapanan, dönemin Kültür ve Sanat içerikli popüler bir dergisiydi. "

0

Merhabalar sevgili NouvArt okurları! Bu ay sizlere daha önce bahsettiğim gibi çok özel bir makale dizisine başlıyorum. Bir süreliğine çağdaş Sürrealist sanatçıların tanıtımına ara vererek, Türkiye’nin Surrealism sanat ekolü hakkında kaynak eksikliği bulunduğundan, kendi adıma bu eksikliği giderebilmek amacıyla birkaç ay sürecek bir makale dizisine başlıyorum.

Öncelikle, bu makale dizisini hayata geçirebilmem için en değerli katkıyı sunan ve kendi kişisel koleksiyonundan Gergedan dergisinin Ağustos 1987 tarihli 6 Numaralı sayısı olan “Gerçeküstücülük Özel Sayısı”nın Orjinal nüshasını benimle paylaştığı için sevgili öz dayım, değerli iş adamı ve sanat koleksiyoncusu olan Orhan Çolak’a teşekkürlerimi buradan da ayrıca belirtmek isterim.

Gergedan dergisi, 1980’li yıllarda kısa süreliğine (1986-1987 ve 1988 yılları arasında) çıkan ve sonra kapanan, dönemin Kültür ve Sanat içerikli popüler bir dergisiydi. Her sayısında tıpkı burada bahsettiğim Surrealism Özel Sayısı gibi sanat konusunda spesifik konulara yer veren ve uzun araştırmalar sonucu derlenen bilgilerin yer aldığı bir içerik sunardı. Yazarları arasında Ömer Madra, Tahsin Yücel ve Jak Deleon gibi isimler yer alırdı.

İnceleyeceğimiz Gerçeküstücülük Özel Sayısı’na dönersek, dergiyi elimize aldığımızda, Hieronymous Bosch, Guillaume Apollinaire, Andre Breton, Raymond Roussel, Julien Gracq, Louis Aragon, Trotsky, Marcel Duchamp, Max Ernst, Salvador Dali, Rene Magritte, Raymond Queneau, Paul Eluard, Rene Char, Robert Desnos gibi isimlere Surrealism ile ilgili konu başlıklarında yer verilmiş. Bu listeye Hieronymus Bosch’un eklenmiş olması çok önemlidir çünkü Bosch, 1480’li yıllardan 1500’lü yılların başına değin en olgun eserlerini vermiş bir sanatçı olarak Surrealism’in daha akım olarak ortaya çıkmadan önceki dönemlerde bu ekolde eserler ürettiği net olarak vurgulanmış olmaktadır.

Gerçeküstücülüğün 1923 yılından çok isabetli bir şekilde 1987 yılına değin sürdüğünü özellikle derginin neredeyse her yerinde belirtmiş olması takdire şayandır. Zira günümüzde özellikle Türk sanat camiasında bazı çevreler kasıtlı olarak Sürrealism hareketinin, Dali’nin kurucu gruptan ayrıldığı 1944 dolaylarında sona erdiğini iddia ederek farklı bir tartışma meydana getirme gayreti içindedirler. Halbuki Surrealism hareketi, Dali gruptan ayrıldıktan sonrada devam etmiş ve 1980’li yılların sonuna değin süregelmiştir. Bunun nedeni kurucu kadroda yer almış çoğu sanatçı, her ne kadar sonradan Dali gibi gruptan ayrılmış dahi olsalar, yine Dali gibi kendilerini ömürleri boyunca Gerçeküstücü olarak tanımlamışlardır. Bu doğru bilginin dergide üzerine vurgu yapılarak tekrar edilmiş olması, bu konudaki yanlış bilgilerin düzeltilmesi açısından son derece önemlidir. (Not: Benim şans eseri 2011 yılında tanışma fırsatı bulduğum Alejandro Jodorowsky’den öğrendiğim, Gerçeküstücü orijinal kadronun dağılmasının ana nedeni grupta ortaya çıkan kişisel anlaşmazlıklardır. Yoksa sanatçıların kendilerini tarz olarak Gerçeküstücülükten uzak tutmak nedeniyle kalkıştıkları bir ayrılık olmadığıdır.)

Dergide Gerçeküstücülüğün sadece bir kültür ve sanat hareketi anlamında bir etkiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda gündelik hayatta dayatılan sisteme de güçlü bir tepkiyle yanıt verdiklerini ve bu anlamda Ekonomi-Politiğe de katkıları olduğunu belirten ek makalesiyle 19.cu sayfadan 25.ci sayfaya kadar süren “Gerçeküstücülük ve Hayat konulu uzun makalesiyle Enis Batur’un köşesi Gerçeküstücü sanatçılar hakkında içinde bulundukları yılların koşulları göz önüne alınarak yaptığı analizleri okunmaya değerdir.

Dergide göze çarpan belkide en önemli bölüm, Andre Breton’un Diego Rivera ile beraber kaleme aldığı, ve Ömer Madra’nın çevirisiyle dergide yayınlanan “Bağımsız Devrimci bir Sanat için” başlıklı makaledir. Zira ülkemizde Breton’un Sürrealism Manifestosu’nun ilk yayınlanmasının ardından hayatı boyunca kaleme aldığı ve Surrealism’in felsefesini, ideolojik duruşunu, ve düşünsel içeriğini kavramak bakımından çok önemli olan makalelerinin çevirilerini bulmak neredeyse imkansızdır. Dergide yer alan bu orijinal Breton makalesi çevirisi, Gerçeküstücülüğe dair bir kaynakça niteliği taşımaktadır.

Dergi’nin Gerçeküstücülük sayısı gerçekten sadece bir makaleye sığamayacak kadar kapsamlı, zengin içerikli konu ve analizlerin yapıldığı bir muhteviyata sahip. (Toplamda 146 sayfa ve her sayfasının tamamen Gerçeküstücülüğe ayrılmış olduğunu belirtmeliyim.) Bu sebeple bu incelemeyi bir dizi halinde art arda birkaç makale olarak ele alacağım, ve sizlerle kuşbakışı olarak bu sayıyı mercek altına alacağız. Bu makale dizisinin Türk Sanat camiasına çok önemli katkıları olacağına inanıyorum.

Can Emed
Önceki İçerikEGEMEN ERDOĞAN OnAir Sahne’de!…
Sonraki İçerikEbru Nihan Celkan’ın son yazdığı oyun Schauspiel Stuttgart prodüksiyonuyla Ekim’de Stuttgart’da sahnede
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments