1982 yılında Emirgan’da dünyaya gelip, hala o sokakları kadife sesiyle büyülüyor, insanın ruhunu bir başka okşuyor, Gülce Duru.
Lise yıllarında amatör olarak başladığı müzik macerası, sokak müzisyenliği ve çeşitli mekanlarda sahne almasıyla devam etti. Uzun bir aranın ardından 2011 yılında Kaybedenler Kulübü Film Müzikleri projesiyle hatırladığımız sanatçı, albümde yorumcu ve şarkı yazarı olarak görev aldı. Can Gox ile beraber çeşitli mekan ve organizasyonlarda birlikte yer alan Duru, bu projeden sonra müzik yaşamına profesyonel olarak adım atarak, kendi şarkılarını yazmaya ve müzik eğitimi almaya odaklandı.
2016 yılından itibaren de rap müzisyeni Ozbi ile Rakılı Live projesinde yorumcu ve besteci olarak karşımıza çıktı.
2018’in Eylül’ünde Youtube kanalından “Buradayım Hala” şarkısının kendi prodüksiyonuyla gerçekleştirilmiş videosunu yayınladı. “Buradayım Hala” ile ilgili de en güzelini kendisi diyor zaten. Geriye bize bu güzel sesin, bu güzel yüreğin müptelası olmak düşüyor..
“Zorbaların hükmüne boyun eğmeyen, zalimlerden ürküp de onlara biat etmeyen…
Haksızlığa, hırsızlığa, yağmaya sessiz kalmayan… Yorulsa, darılsa, hırpalansa da pes etmeden onuruyla direnmeye devam eden, bırakıp da gitmeyen…
Cesur, vicdanlı, hür insanların şarkısı bu…
Kendine, diğerlerine, iyiliğe, güzelliğe, insanlığa ve aydınlık yarınlara inanan…
Emek veren, dik duran, umudu içinde yeşerten ve etrafa saçan insanların şarkısı…
“Yenildik” demişti bir tanıdığım o eşsiz bahar uyanışından sonra… Bırakıp gitmekten, kendini kurtarmaktan bahsetmişti… Ben de bu şarkıyı yazdım…
Biraz dargın, biraz yorgunuz belki ama yenik değil!
Gitmedik bakın, BURADAYIZ HALA!”
– Merhabalar, öncelikle NouvArt olarak ‘Buradayım Hala’ için başarılar diliyoruz. Bu şarkıyı ve oluşumunu uzun uzun konuşmak istiyorum ama öncesinde, bildiğim kadarıyla uzun bir müzik geçmişiniz var. Kaybedenler Kulubü Film Müzikleri, Rakılı Live derken “Buradayım Hala”, yavaş ama emin adımlarla gelen bir solo albümün habercisi gibi. Ne dersiniz?
Merhaba. Güzel dileğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ben müzik geçmişimi uzun olarak nitelendirmiyorum. Bana daha yolun başındaymışım gibi geliyor. Böyle hissetmek de enerjimi ve kararlılığımı besliyor. Bu çok uzun bir yolculuk, emekle, kendimi geliştirerek, aşkla yürüdüğüm…
Film müziklerinden sonra yavaş ilerlemek istedim. Her ne kadar profesyonel olarak müzik yapmaya başlamış olsam da müzik eğitimim yoktu ve bunun eksikliğini hissediyordum. Ben de birkaç seneyi önce kendi kendime sonra ders alarak ve nihayetinde Bahçeşehir Üniversitesi’nde Caz Yüksek Lisans eğitimi alarak geçirdim. Bu süreçte değerli hocalarım Randy Esen, Başak Yavuz, Şevket Akıncı, Baki Duyarlar, Alper Maral’la çalışma şansım oldu.
Eş zamanlı olarak Ozbi ile Rakılı Live projemize başladık, iki albüm yaptık ve çok sayıda konser verdik. Zaman, belirli bir tecrübe, vokal ve şarkı yazımı konusunda titizlikle çalıştığım bu süreç sonunda bir albüm hazırlığına başlamış durumdayım. Şimdilik yazdığım şarkıları albüm için düzenleme sürecine sevgili müzisyen yoldaşım Mustafa Soydemir ile yeni başladık, yavaş yavaş ilerleyeceğimiz bu süreçte bazı performans videoları çekip yayınlayacağız. “Buradayım Hala” bunlardan ilki. Şarkılar albümde daha farklı düzenlemelerle yer alacaklar. Şimdilik sadece youtube kanalımda mevcutlar. https://www.youtube.com/c/gulcedurumusic adresinden takip edebilirsiniz.
– “Buradayım Hala”, üzerinde çok fazla emeğin olduğu bir prodüksiyon. Sözleriyle-müziğiyle, çok uzaklardan, uzun zamandır beklenen haberci kuş gibi geldi bize. Bir de söyleyen siz olunca, şarkının isyanı sesinizin naifliğiyle buluşunca, dinleyici de ayrı bir tat alıyor şarkıdan. Nasıl bir oluşum süreci var bu şarkının, ne anlatıyor bize?
Çok teşekkürler, beğenmenize çok sevindim. Şarkıların ne anlattığını detaylı şekilde açıklamaktan yana değilim pek. Giriş yazısında alıntıladığınız sözlerim yeterli olur kanısındayım. Sanatçı tarafından yaratılan eserin izleyici/dinleyicinin alımlama sürecinde tamamlandığını düşünüyorum. Bu da son derece öznel bir süreç. Müdahale edilmesi taraftarı değilim. Bir kısım dinleyici tam olarak benim ne anlatmak istediğimi anlarken bazıları da bambaşka şeyler düşünüyor, hissediyor. Buna saygı duyuyorum.
Oluşum sürecine gelirsek, içinde yaşadığım çağ ve toplumsal bağlama dair derdimi ve verdiğim kişisel mücadeleyi ifade etmek istiyordum uzun süredir. 3-4 senenin ardından ancak bir buçuk sene önce yazabildim şarkıyı. Toplumsal şartlara, çağa dair bir duyarlılığı estetik bir biçimde ifade edebilmekti amacım. Hicivli ve teatral bir biçimde, şarkının şiirini kuvvetli tutarak derdimi anlatmak istedim. Okulda şarkı yazma dersinin final ödevi zamanıydı, şarkı mecburiyetten çok kısa zamanda olgunlaşarak oluştu. Ödev için bir şarkı yazmam gerekliydi. Bunca zamandır içimde demlediğim hisleri birden yazıya döküverdim. Şiir çok ilham verir bana. Sözlerin yazım sürecinde Ece Ayhan, Baudelaire, Ahmet Telli, Ayhan Kırdar ve Yılmaz Odabaşı şiirleri bana ilham verdi. Onlardan izler bulmanız mümkün. Yazdığım çoğu şarkıda şairlere referans verdiğim imge ve ifadeler oluyor.
Sözleri piyano başında besteledim ve ilk kez okulda, sınıfta arkadaşlarımla seslendirdik. Aldığım tepkiler tam olarak yaratmak istediğim sarsıcılığın yansımasıydı. Daha sonra Bi’Şarkım Var! gecelerinden birinde çaldık. Son olarak da Mustafa Soydemir’in düzenlemesiyle beraber çalıştığım müzisyen arkadaşlarım Mustafa Soydemir, Özgür Salıcı, Koray Üsgülen ve Batuhan Büyükdoğan ile kaydettik.
– Videonun çekimleri nasıl geçti? Bu süreçte kimlerle çalıştınız?
Az önce saydığım ekiple kaydettik, Zahiri Memed Efendi çekti. Kayıt da çekimler de aynı gün İTÜ MIAM Stüdyoları’nda gerçekleşti. Mekan, malzeme, emek açısından katkıda bulunan isimlerin kalabalık listesinin tamamı videonun altında yer alıyor. Bayağı uzun burada yazmak için. Hepsine tekrar teşekkür etmek isterim gönülden… Ben bağımsız bir müzisyenim ve öyle kalmaya kararlıyım. Arkamda duran bir şirket ya da sponsor yok. Dolayısıyla kendi prodüksiyonumu yapmak durumundaydım. Eş, dost yardımı, fedakarlığı ve sevgisiyle, kısıtlı bütçe ve imkanlarla ter döktük. Bir sürü aksiliğin üstesinden geldik beraberce. Tecrübesizliğimize, artımıza eksimize rağmen ilk iş için bizi mutlu eden bir sonuç aldık. Beraber üretmeye devam edeceğiz kısmetse.
– Daha çok yeni ama “Buradayım Hala” için dinleyicilerinizden nasıl geri dönüşler aldınız?
Açıkçası nicelik açısından çok beklentim yoktu. Solo işlerimi yayınlamaya yeni başladım. Herhangi bir tanıtım çalışması da yapmadım. Başkasına sorsanız az görünen izlenme oranı bana fazla bile geliyor ? Tepkilerin niteliği ise gayet mutluluk verici. Öyle güzel geri bildirimler ve nitelikli eleştiriler alıyorum ki…
Her zaman salt şarkıcı/yorumcu olarak nitelenmektense, bir şarkı yazarı yani sözüyle müziğiyle kendi şarkısını kendi yazan bir müzisyen olarak var olmayı ve takdir edilmeyi diledim. İnatla şarkı coverı/yeniden yorumu yapıp yayınlamayı reddettim hep. Kendimi yetiştirip belirli bir yetkinlikte şarkı yazarı olmayı hedefliyorum. Yanlış anlaşılmasın, çok yetenekli, takdire şayan yorumcular var. Kendi ruhlarını, renklerini katarak şarkıları yeniden var ediyorlar. Ben sadece kendim için farklı bir yol çizmek istedim. Zaten yorumculuk konusunda pek beğenmem kendimi. Ama içinde yer aldığım, beni tanıdığınız her projede mutlaka söz ya da müzikte ya da her ikisinde birden emeğim vardır. Buna çok önem veriyorum.
“Buradayım Hala” ile ilgili olumlu tepkiler ağırlıkla şarkıcılığımla ilgili değil şarkının kendisiyle, niteliği ile ilgili. Asıl takdir edilen şarkı yazımı becerisi ve verdiğim emekle ilgili oldu. Beni en çok mutlu eden ve daha çok çalışmak için motive eden de bu.
– Turkiyedeki en güçlü caz vokallerden birisiniz. Bunun eğitimini aldığınızı ve çok degerli hocalarla çalışma fırsatınızın olduğunu biliyorum. Ama onun dışında bu müziğe başlamadan önce etkilendiğiniz müzisyenler var mı?
Evet, caz eğitimi almış ama caz söylemeyen bir vokalim ? Caz söylemeyeceğimi bile bile bu eğitimi aldım. Hocalarım da sağ olsunlar beni bu şekilde kabul edip destek oldular. Ben bilinçli olarak ve çok severek popüler müzik çerçevesinde şarkı yazıyor ve söylüyorum. Caz eğitimi ise bana aynen beklediğim şekilde çok katkıda bulunmuştur. Doğaçlama çalışmanın, caz armonisi ve vokalini çalışmanın hem şarkıcılık hem de şarkı yazarlığı açısından çok faydasını gördüm. Naçizane şekilde, şiddetle tavsiye ederim tüm müzisyenlere.
Etkilendiğim müzisyenlere gelince… Çocukluktan beri dinlediğim çok farklı türlerde müziklerin çoğunun bir katkısı olmuştur elbet. Klasik müzikle başladım. Beatles ilk göz ağrımdır, külliyatını detaylı bilirim. Ergenlik zamanı kendime Beatlemaniac diyordum o derece… Büyürken yoğunlukla Rythm&Blues, Blues ve klasik caz dinledim. En büyük etkiler oradan geliyordur. 60’ların, 70’lerin grupları, Billie Holiday, Sarah Vaughan gibi caz divaları yer etmiştir bende. Şarkı söylemeye Janis Joplin’i taklit ederek başladım. Gönlümün sultanıdır. Daha sonra onun da ilaheleri olan Bessie Smith, Big Mama Thornton ve nihayetinde Etta James’e tapındım. Halk müziği konusunda cahil kaldım maalesef. Bu yetişme ortamıyla alakalı. Musiki de de zayıf sayılırım. Maalesef kendi kültürüne yabancı kalarak büyümüş bir insanım. Hep batıya dönük yetiştim. Ailede herkes göçmen, köklerimiz de yok. Haliyle kopuk oluyorsun. Bu eksikliği hissedip telafi etmeye çabalıyorum. Kendi müziğinin formlarını bilmeden batı müziklerine daha aşina ve hakim olmak bana tuhaf gelmeye başladı. Bu bana rahatsızlık veren bir yabancılaşma.
Türkçe şarkı yazma ve söyleme konusunda en büyük ilhamım ve ustam ise Fikret Kızılok’tur. Bağırıp çağırmadan da duyguların şiddetinin ifade edilebileceğini, yalınlığı, güzel Türkçe kullanımını, prozodinin inceliklerini onu dinleyerek öğrendim. Ayrıca aykırılığı, tavizsiz duruşu, içinde yaşadığı çağa ve toplumsal koşullara karşı duyarlılığı ve bunu üretimine yansıtışı örnek almaya çalıştığım yönleridir. Yine de zaman zaman biraz snobdur. Ben daha kapsayıcı olmaya özen gösteriyorum.
– Uzun zamandır Ozbi ile beraber güzel işler yapıyorsunuz. Rakılı Live da bu işlerden biri. Şehir efsanesi olma niteliğinde bir oluşum olarak ilerliyor. Nereden aklınıza geldi rakı içerken sarkı söyleyip dinleyiciyle paylaşmak?
Ozbi’nin fikriydi. Onun ilk albümündeki bir şarkı için vokal yapmak üzere Hasan Saltık tarafından tanıştırılmıştık. Birbirimizi ve birlikte çalışmayı çok sevdik. Ozbi daha sonra başka bir şarkısında daha vokal yapmamı istedi. Günlerden bir gün de “bak şöyle bir şarkı yaptım” diye bana Aysel’i dinletti. Ben de bana ayırdığı bölümdeki sözleri melodilendirdim ve bu şekilde çalışmaya başladık. Konseptte, beraber çalışırken demlenmemizden doğmuştur ? Bu şarkılara canlı performans videosu yapalım dedi sonra bir gün. Tamam dedim. Kendisiyle çalışmak her zaman büyük zevk ve birlikte çok doğal bir şekilde adeta akıyoruz üretirken. Bu projenin bu kadar büyüyeceğini ve sevileceğini ben şahsen tahmin edemedim. Öngörüm zayıftır zaten. Müzik yapmanın zevki önceliktir. Bu da Ozbi’nin kendi prodüksiyonuyla kotardığı bağımsız bir projedir. Takdire şayan buluyorum bunu. Ayrıca bu projeyi özellikle benle birlikte yapmak üzere tasarlaması da bana gurur ve mutluluk veriyor. Herkese nasip olmaz böyle bir projenin doğuşu için ilham vermek.
– Rakılı Live in 1. ve 2. Seri olmak üzere iki adet albümü yayınlandı. 3. Seri albüm de dinleyicilerle buluşacak mı?
Evet. 2019 yılında planlıyoruz. Bu yaz yeni şarkılar yaptık. Ozbi’nin dediğine göre en iyi seri bu olacakmış, şarkılar öyle hissettiriyormuş. Bende yine sıfır öngörü ? 3. Seri çıkmadan önce Ozbi çok yakında solo albümünü yayınlayacak. Mutlaka takip etmenizi öneririm, çok güzel bir albüm geliyor. Bu arada biz yine Rakılı Live konserlerine devam edeceğiz.
– Kendi adınıza beklentiniz ne bu işten, hedefiniz var mı?
Benim için çok farklı bir çalışma oldu. Bambaşka geri plandan gelen, bambaşka tarzda müzik yapan iki insanız. Birlikteliğimiz farklı bir ürün ortaya çıkardı diye düşünüyorum. Birbirimizden beslenmemizle, öğrenmemizle ve rahatlıkla çalışabiliyor olmamızla ilgili. Kimyamız feci tuttu denebilir. Benim için de albümler, klipler ve konserler süreci çok öğretici oldu. Asıl mesleki tecrübeyi bu projeyle edindim diyebilirim. Çok kalabalık ve coşkulu geçen konserler veriyoruz, dinleyicimiz muhteşem, çok farklı kesimden insanlarla buluşuyoruz, inanılmaz ilgi ve sevgiye boğuyorlar bizi. Ben beklemediğim güzellikte ne varsa buldum şu ana dek. Bu mutluluğun daim olmasını dilerim sadece. Sadık bir dinleyicimiz oluştu, umarım yolun devamında gerek Rakılı Live’da gerekse solo işlerimizde birlikte yürürüz dinleyicimizle…
– Sadece müzisyen kişiliğinizle degil, hayatın birçok alanında sizi görmek mümkün. Sanat, doğa, hayvanlar… Bu kadar çok şeyle uğraşırken, bu kadar kaliteli işler ortaya koymak büyük bir özveri istiyor olsa gerek. Zor olmuyor mu bu dengeyi saglamak? Ya da hepsi birbirinden besleniyor diyebilir miyiz?
Hepsi birbirinden besleniyor tabii ki. Ben hala olmayı dilediğim kadar faal bir insan değilim. Savruk ve tembelim. Çabalıyorum. Zamanla daha verimli ve başkalarına, topluma, insana, hayvanlara, doğaya daha çok hayrı olan, daha ince ruhlu bir insan olmayı amaçlıyorum. Yolculuk uzun…
– Kaybedenler Kulübü Film Müzikleri projesinde sergilediğiniz yorumunuz dinleyicinin kalbini fethetti. Sizi yine böyle bir projede görebilecek miyiz?
Çok isterim. Film müzikleri için şarkı yapmak ve söylemek ayrı bir keyif. Gönlümü çelen bir proje olursa seve seve…
– Bir de “Şarkı yazarlarını birbirileri ve dinleyicileriyle buluşturan platform” mottosuyla ortaya çıkmış “Bi’ Şarkım Var!” projesinden bahsetmek istiyorum. Profesyonel – amatör ayrımı yapmadan bütün şarkı yazarlarını kucaklayan, çok güzel işler yapan özel bir projeden bahsediyoruz. 2016 yılında da bu projenin albümüne kavuşmuştuk. Tekrar böyle işler gelecek mi? Gelirse yine sizi görür müyüz?
“Bi’ Şarkım Var!” projesi gözümün bebeği, canımın içi. Başak Yavuz ve Ceyda Özbaşarel 2014 yılından beri düzenliyorlar. Geçen sene organizasyona ben de katıldım. Öncesinde şarkı yazarı olarak katılıyordum sadece. Halen yaptığım besteleri ilk seslendirdiğim mecra “Bi’ Şarkım Var!” gecelerinin sahnesidir. Hiçbir sahnede bu kadar çok heyecanlanmadım. Benim için çok değerli çünkü ilk kez böyle bir organizasyon yapılıyor ve devamlılığı var.
Amatör ya da profesyonel şarkı yazarlarını iki ayda bir düzenlenen bir gecede ağırlıyoruz. Herkes ister tek enstrüman ve vokal ister grubuyla birlikte sahneye çıkıp ikişer şarkısını çalıyor. Katılmak için sadece iki şarkınızın kaydını gönderiyor ve davet ediliyorsunuz. Şarkılarını başka yerde paylaşma fırsatı olmayan müzisyenler için özellikle önemli. Müdavimlerimiz var.
2016’da yayınlanan 14 şarkı yazarının şarkılarının yer aldığı “Bi Şarkım Var! Stüdyo!” albümünde ben de bir şarkımla mutlulukla yer almıştım. Amatör ve profesyonel şarkı yazarlarının birlikte yer aldığı bir albüm olmasından ötürü çok değerli buluyorum. Pek tanınmıyor. Bir kulak kabartmanızı öneririm. Çok farklı dünyaların hikayeleri ve sesleri var bu albümde. Önümüzdeki sene yeni bir albüm olacak. Yine gecelere katılan şarkı yazarları yer alacaklar. Ben bu sefer işin sadece organizasyon tarafında olacağım. Ama şimdiden çok özel bir çalışmanın geldiğini söyleyebilirim.
Şarkı yazarlarının motivasyonu ve üretimlerinin beslenmesi açısından bu organizasyon çok önemli. Sosyal medya hesaplarından takip edebilir, şarkılarınızla katılabilir ya da sadece dinlemeye gelebilirsiniz. Bir sonraki buluşmamız 3 Kasım Cumartesi Beyoğlu Bova’da gerçekleşecek.
– Önümüzdeki günlerde de kesinleşen konserler var mı? Konser takvimi nasıl?
Ozbi ile en yakın konser yer ve tarihlerimiz şöyle:
- 20 Ekim İstanbul/Beylikdüzü Bamya Rock Bar
- 24 Ekim İstanbul/Kadıköy DOROCK XL
- 26 Ekim Ankara Hayal Kahvesi
- 31 Ekim Eskişehir 222
Daha sonraki tarihler için bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
– Çok tesekkür ederim ilginize. En yakın konserde görüşmek üzere.. 🙂
Ben teşekkür ederim. Görüşmek dileğiyle… Çok sevgilerle…
Hande Özdemir
