Leyan Senay: “Hayalim hem yarışma hem topluluğumuzu her yıl daha fazla geliştirerek sürdürmek.”

"Yarışma öncelikle katılımcı arkadaşlarımıza yeteneklerini uluslararası bir platformda sergileyebilmelerini ve kendilerine daha evrensel bir kariyer yolu çizebilmelerine bir basamak oluyor."

0

Hit Like A Girl (HLAG) Türkiye Kadın Davulcular Yarışması bu yıl ülkemizde ilk kez düzenlendi. Gerçekleşen yarışmanın ardından Türkiye temsilcisi Leyan Senay yarışma hakkında merak edilenleri, yarışmanın misyonunu ve gelecek planlarını bizlere anlattı.

– Hit Like A Girl (HLAG) Türkiye Kadın Davulcular Yarışması bu yıl ilk kez düzenlendi. Yarışma ile öncesinde nasıl bir bağlantınız vardı?

Leyan Senay: Ana yarışmayı sosyal medya mecralarından hayranlıkla uzun bir suredir takip ediyordum. Ama öncesinde birebir bir bağlantımız yoktu. Ne zaman yurtdışı kanallarına çeşitli röportaj ve canlı yayın dersleri vermeye başladım, o zaman bana böyle bir temsilcilik teklifi geldi.

– Yarışmanın Türkiye temsilcisi olmak nasıl bir duygu?

L.S.: Bu duyguyu istesem de kelimelerle tarif edemem. İlk başta çok heyecan ve gurur vericiydi. Aralık ayında netleşti temsilciliğim sonraki 5 ay içinde de inanılmaz çalıştım en iyi şekilde Türkiye’yi ve buradaki yetenekli kadın arkadaşlarımızı temsil edebilmek adına. Çok benimsedim yarışmayı, topluluğumuzu ve uğruna çaba sarf ettiğimiz her şeyi. Bunun en güzel yanı da diğer arkadaşlarımızın en az benim kadar benimseyişi ve ailede bulunmaktan mutluluk duymasıydı. İşte bu karşılıklı samimiyet ve duygu akışını hissettiğim anda HLAG TR benim için bir yarışmadan çok daha fazlasını ifade etmeye başladı.

– Yarışma katılımcılarına ne vaat ediyor?

L.S.: Yarışma öncelikle katılımcı arkadaşlarımıza yeteneklerini uluslararası bir platformda sergileyebilmelerini ve kendilerine daha evrensel bir kariyer yolu çizebilmelerine bir basamak oluyor. Diğer ödüllere gelecek olursak, hep seçerken ödülleri arkadaşlarımızın eğitimine katkı sağlayacak ve kullanışlı ödüller olmasına özen gösterdim. Başvurular arasından jürimizin belirleyeceği 18 yaş üstü yarışma birincisine; Turkish Rockbeat Crash Zil, Öke Cajon çalışma pedi, bir çift Vater 5A Baget, Özgür Can Öney’den 1 aylık davul kampı, ikincisine; Rudicubes seti, Öke Cajon baget çantası, bir çift Vater 5A Baget, Özgür Can Öney’den 1 aylık davul kampı, üçüncüsüne; Öke Cajon 4″diz çalışma pedi, bir çift Vater 5A Baget, Özgür Can Öney’den 1 aylık davul kampıdır. 18 yaş altı birincisine; diz çalışma pedi, Leyan Senay’dan 1 aylık davul kampı, ikincisine baget çantası ve Leyan Senay’dan 1 aylık davul kampı, üçüncüsüne; Vater bir çift baget, Leyan Senay’dan 1 aylık davul kampıdır. Ve yarışmaya katılan herkese Roland V davulları tarafından %20 indirim çeki hediyesi ve sürpriz 3 isimle davul kampına katılım hakkı kazanılacaktır.

– Yarışmanın vaat ettiklerinin yanında bir de işin zorlu kısımları var. Hayatın her alanında insanların üzerinde dolaşan karanlık önyargı bulutlarının dağılmasında düzenlenen yarışmanın ne gibi bir katkısı olmasını umuyorsunuz?

L.S.: Öncelikle en büyük hedefimiz “kadın” davulcular ile ilgili önyargıları yıkmak ve ötekileştirmeye bir son vermek. Biliyorum bu toplumsal bir süreç ve hemen olacak bir şey değil ama bizler birlik olup bu düşüncelerin tohumlarını atıyoruz. Belki bu şekilde ilerde bu topraklar üzerinde yetişecek olan yeni nesil bizim yasadığımız zorlukları ve savaşları vermek zorunda kalmayacak. Onlara kadın davulcu değil, olması gerektiği gibi “davulcu” denecek!

– Yarışma yakın bir tarihte sonuçlandı. İlgiden memnun musunuz?

L.S.: Yarışmamız yeni bitti ve ilk yılımız olmasına rağmen gelen ilgi ve yoğun talep hepimizi çok şaşırttı! Hatta bu yıl dünya çapında katılımın en çok olduğu ülkelerden biri Türkiye ve bu ne kadar gurur verici size anlatamam!

– Müzisyen kimliğinizin yanında aynı zamanda bir eğitmensiniz. Bir bateristin yetişmesi hangi temellere bağlı?

L.S.: Öncelikle içindeki azim ve motivasyon çok önemli. Sonrasında kulağın aşina olduğu müzikler, duyum, yetenek de önemli faktörler. Ama yetenek %30 ise kalanı çalışmak ve çalışmak. Davul maddi imkanlardan ötürü zor bir enstrüman, gitar gibi evin bir köşesinde istediğiniz saatte pratik yapamıyorsunuz, apartman hayatında hem ses hem de genel anlamda bütçe olarak zorladığından ötürü bir kişinin profesyonel olarak davulu hayatına alması diğer enstrümanlara göre bir tık daha zor.

– Yarışmada dereceye giren müzisyenler ekipman ödüllerinin yanında Özgür Can Öney ve sizden bir aylık eğitim hakkı kazanacak. Yarışmanın ilgilileri adına soracak olursak Leyan Senay nasıl bir eğitmendir?

L.S.: Davul eğitmeni olarak yıllardır kendi stüdyomda öğrenciler yetiştiriyordum. 2 yıl öncesinde de sevgili Zuhal Müzik’in kursunda eğitim vermeye başladım. Önce nota okuyarak çeşitli kaynaklardan temel teknik eğitimleri verip ardından öğrencinin hedeflerine doğru (konservatuvara hazırlık, hobi, istediği müzik türü vb.) bireysel bir planlama hazırlamaktayım.

– Her yetişme sürecinin içerisinde bir de gözlem meselesi var. Günümüzde insanların kendilerini gözlemleme, gelişimlerini görebilme noktasında ellerinde önemli bir alan olarak sosyal medya var. Üstelik profesyonelleşme ya da yeni olanakların açılabilmesi adına da birçok fırsatı içerisinde barındırıyor. Bu bağlamda sosyal medyayı müzisyenler adına artı değer olarak değerlendirebilir miyiz?

L.S.: Kesinlikle! Sosyal medya bilgi ve eğitim açısından tam bir derya deniz. Aynı zamanda dünyanın her bir yanından müzisyenle hatta hayranı olduğunuz müzisyenlerle dahi bir tık ile iletişim kurup müziğinizi, yeteneğinizi paylaşabiliyorsunuz. Bence bu üretken zihinlere yeteneklerini dünyaya duyurabilmek adına çok büyük bir kolaylık ve imkan eğer verimli kullanılırsa.

– Tekrar yarışmaya dönersek… Yurt dışında HLAG ile başlayan bir başarı hikayesi var mı? Sizce Türkiye’de HLAG genç bir müzisyenin kendi başarı hikayesini yazmaya başlamasında rol oynayabilecek mi?

L.S.: Elbette… Hatta buna en büyük örnek HLAG şampiyonu olan Faith Benson! Şuan bireysel olarak kendine çok güzel bir stil ve kariyer çizmiş bulunmakta. @faithndrums instagram hesabından videolarını inceleyebilirsiniz.

– Bu yılın ardından yarışmanın devamlılık kazanması hususunda bir çalışmanız var mı?

L.S.: Hayalim hem yarışma hem topluluğumuzu her yıl daha fazla geliştirerek sürdürmek. Şimdi bile ilk yıl olmasına rağmen bu denli yoğun ilgi varsa üç yıl sonrasındaki katılımcı sayısını ve bizlerden ilham alıp davul öğrenmek isteyen arkadaşlarımızla ailemizin genişlemesini hayal edemiyorum! Mükemmel bir şey olacak!

– Pandemi süreci sonrası müziğin ve müzisyenlerin geçirdiği süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

L.S.: Kesinlikle çok zor bir süreç… Hem maddi anlamda hem psikolojik anlamda. Sanat ve müzik piyasası ülkemizde ciddi darbe aldı. En çok üzüldüğüm de bağ kurduğu enstrümanlarını satmak zorunda kalan müzisyenlerdi. Ben ailemle yasadığım için maddi açıdan şanslıydım ve bu dönemde hayata davulla tutundum diyebilirim. Bütün zamanımı daha çok üretebilmek, öğrenebilmek ve gelişebilmeye ayırdım. Krizi fırsata çevirebilmek için çok emek harcadım.

– Son olarak röportajımızın okurlarına ve yarışmanın ilgililerine ne söylemek istersiniz?

L.S.: Yarışmamızın yegane amacı daha fazla kadın arkadaşımızı hep birlikte müziğe ve davula teşvik etmek. Lütfen bunu okuyan ve davula ilgisi olan tüm arkadaşlarımız bana @hitlikeagirltr instagram adresinden ulaşsın. Tanışalım, konuşalım, paylaşalım. Bu güzel röportaj ve verdiğiniz destek için NouvArt ekibine çok teşekkürler ve sevgilerimle!

Önceki İçerikDanimarka çıkışlı rock grubu Robots 4 Friends’ten yeni single: “Push Me”
Sonraki İçerikTürkiye ve Romanya’yı buluşturan roman: Yalancılar ve Sevgililer
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments