Madonna yapınca show! Peki Gülşen yapınca…?

"Mesela, Madonna gelse en önden izlemek isteyecek kişiler, benzerini Gülşen yapınca laf üstüne laf bırakmıyor. Seversin sevmezsin, yorum da yaparsın ama show deyip geçmeyi bilmek lazım."

0

Bu ülkenin aydın geçinenleri ve her şeye kulp bulanlarıyla ciddi sorunu var.
Burada eleştirmekten bahsetmiyorum tabii, eleştirmek doğal ve gerekli olan. Ama beğenmediği bir konu olduğunda beğeneni tavizsiz reddeden ve beğenisizliğini hakaretle dile getirenler benim anlatmaya çalıştıklarım. Hoş beğenen de beğenmeyenlere karşı aynı tutum içinde. Yani siyah ve beyazlara sıkışmış bir toplum diğer tüm renkleri hoşgörüsüzlüğü ile kaybediyor aslında.

Son zamanlarda bu beğenme ya da tam tersi olarak beğenmeyip hakarete vardırma çanları bu ara Gülşen için çalıyor. Beğenip savunanlara bu yazıda yorumum yok ama ya beğenmemesi doğal olacakken bel altı vurup, hakaret edenler?…

Mesela, Madonna gelse en önden izlemek isteyecek kişiler, benzerini Gülşen yapınca laf üstüne laf bırakmıyor. Seversin sevmezsin, yorum da yaparsın ama show deyip geçmeyi bilmek lazım. Kadının ne müziği kaldı ne ailesi irdelenmeyen.

Kaldı ki bu tarz sahne kostümlerini ve showlarını, ilk defa Gülşen yapmıyor ki bu ülkede. Neden şimdi bunca tepki. En başlıca nedeni gericiliğe koşar adım giden toplumsal yapımız ve diğer neden de -bence- besteleri, sesi de iyi olan bir müzisyenin buna bir de sahne görseli eklemeye başlaması. Biz genelde ikisini birbirinden ayıran performanslara tanıklık ettik. Ya ses iyiydi dümdüz şarkısını söyledi kulisine döndü sanatçı ya da sesi kötüydü kıyafetle, showla destekledi bunu. Yani kusur bulma yetisi yüksek toplum iki alanda da amalı konuşabiliyordu.
“Sesi çok güzel şekerim de öyle dümdüz durdu şarkı söylerken, patladım sıkıntıdan” ile “Bir kıyafet giymiş, bir showlar aklın durur da işte ses yok biliyor musun? O da olsa iyiydi aslında…”
Ben bu iki muhabbetin ne kadar sık döndüğünün yakın şahitlerindenim, çokça kere hem de…
Peki Gülşen?
Ses var, besteleri kendinin ve pop skalasında başarılı da bir besteci ve şarkı yazarı, fiziği muhteşem, görselliğe de önem veriyor…
E kusur?
Yok..
Hiç mi kalmadı…
Noktasında hakaret devreye giriyor işte ki “Eyvah kusur bulamadım sendromu” koyduğum bu durum, hakarete varan eleştirel düzeyin en önemli nedeni.
Fazla iyiyseniz, bu toplumda yeriniz yok.

Hepimize kendi işimize bakacağımız, beğeni ve beğenisizliklerimizi düzgün ve üslubuyla anlatabileceğimiz ve karşı görüşe saygı duyacağımız bir ülkede yaşamak dileğiyle…

Önceki İçerikArabesk Müziğin Ölümsüz Kraliçesi: Bergen
Sonraki İçerikInstitut français’de Frankofon Film Günleri
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments