Onu önce Üçnoktabir ile birlikte başarılı bir rock solisti olarak tanıdık. Daha sonra peş peşe solo albümleri geldi, artık daha sakindi Melis Danişmend. Şimdilerde ise, uzun bir aranın ardından yayımlanan video klipleriyle o özlediğimiz naif sese, eski bir dost gibi kavuştuk. Melis Danişmend ile bu projelerini konuştuk.
– Merhabalar, öncelikle Ufuk Beydemir ile olan düetiniz, “Hırka Kokusu” için başarılar diliyoruz. Bu şarkıyı ve oluşumunu konuşmak istiyorum ama öncesinde, hemen hemen aynı günlerde “Çay ve Çiçek” adlı yeni bir şarkınızla daha buluştuk. Dinleyicileriniz için bu durum heyecan yarattı. Bu, uzun bir süreden sonra gelecek yeni bir albümün habercisi olabilir mi?
Son albümüm Ve Ev’den beri yaklaşık üç sene geçti. Bu sene yeni bir kayıt yayınlama zamanının geldiğini düşünüyordum. Aslında ‘albüm’ benim için ilk göz ağrısı olsa da müziği sunma ve dinleme biçiminde geçmiş senelere göre ciddi bir anlayış farkı olduğu için tek şarkı yayınlama fikrine daha sıcak bakmaya başladım. Ufuk’la bir araya geldikten çok kısa süre sonra Hırka Kokusu ortaya çıktı. Hiç bekletmeden, bir video olarak Youtube kanalımda yayınlamak istedim. Çay ve Çiçek de yeni bir şarkı. Büyülü bir atmosfere sahip Yeniköy Kitapçısı’nda Levent Sevi yönetmenliğinde çekilen, kayıt ve miksleri Feryin Kaya tarafından yapılan Kitapçı Akustik serisi için özel olarak hazırladık o şarkıyı. Mekanın havasıyla çok örtüşeceğini düşündüm. Tüm bu kayıtlar içimden gelen, doğru yer-doğru zaman-doğru insanlar zincirinin bir parçası olarak hayat bulan şarkılar. Çok da uzun uzun planlanmış stratejilerin sonuçları değil. Ufukta bir albüm kesinlikle görünüyor. Ama ne kadar uzaklıkta kestiremiyorum 🙂 Bu iki yeni şarkı da o albümde mutlaka yer alacak.
– En son 2016’da çıkardığınız albüm olan “Ve Ev” insanın içini kıpırdatan ve sizin de dediğiniz gibi albümün sonunda “Oh be! Sonunda Ev” rahatlığını hissettiren samimi bir albümdü. Bu albüm daha çok mevcut düzenin saçmalığına tepki olarak takılmış pembe bir polyanna gözlüğü niteliğindeydi açıkçası. “Hırka Kokusu”nun nasıl bir oluşum süreci var, ne anlatıyor bize?
Hırka Kokusu 90’lı yıllardan besleniyor. Ufuk’la ilk kez oturup konuştuğumuzda o dönemin, özellikle de Seattle sound’unun üzerimizde çok etkisi olduğu ortaya çıkmıştı. Dinlediğimiz gruplar, o dönemin ruh halini algılayış biçimimiz benzerdi. Kendisinin çok özel ve derinlikli bir sesi var. Birlikte şarkı söylemek insanı sakinleştiriyor. Ben aslında hangi şarkı olursa olsun böyle özel bir sesle bir araya gelmek istedim ilk başta. Benzer ilham kaynaklarına sahip olduğumuzu görünce de birlikte söyleyeceğimiz şarkının Hırka Kokusu gibi bir şarkı olması gerektiğine inandım. İyi ki de öyle oldu.
– Naçizane fikrim, Ufuk Beydemir ile seslendirdiğiniz bu şarkının hissiyatları karşı tarafa çok samimi bir şekilde geçiyor ve sesleriniz de çok yakışmış. Video klip ise, sanki salonun koltuğunda hep beraber çalıp söylüyoruz hissi yaratmış. Video klibin çekimleri nasıl geçti? Bu süreçte kimlerle çalıştınız?
Çok teşekkürler. Tam da bahsettiğiniz hissi yaşamak arzusuyla yola çıkmıştık. Yani evin salonunda kanepeye oturup birlikte müzik yapıyor gibi… Bu his benim şarkılarımın neredeyse tamamında var gibi hissediyorum. Video çekimi çok uyumlu ve zevkli geçti. Moda’da Erekli Tunç Stüdyosu’ndaydık. Çekim ve kurgu Ahsen Eser, kayıt, miks ve mastering ise Mert Kasap tarafından yapıldı. Birbirimizi dinleyerek, anlayarak, hiç sorun yaşamadan tamamladık o günü.
– Yayımlanalı daha çok yeni oldu ama “Hırka Kokusu” için dinleyicileriniz nasıl tepki verdiler?
Çok güzel tepkiler geliyor. Uzun zaman sonra yeni bir kayıt yayınlamak benim için olduğu kadar benden şarkı bekleyen dinleyici için de heyecan verici oluyor. Bunu yazdıkları mesajlar ve mailler ile dile getiriyorlar zaten.
– Beklentiniz ne bu işten, belirlediğiniz bir hedefiniz var mı?
Beklentim, şimdiye kadar olduğu gibi bunu bir “iş” olarak görmemek ve içimden, kalbimden, kafamdan gelen sesleri ve sözleri dinleyici ile buluşturmak. Bana ilham ve güç veren müzisyenlerle bir araya geldiğim zaman kendimi daha da iyi hissediyorum ve onlardan bir sürü şey öğreniyorum. Bu yüzden yeni işbirlikleri yapmaya devam edeceğim.
– Önce Üçnoktabir ile birlikte rock müzik söyleyen bir kadın olarak gördük sizi. Daha sonra sakinleştiniz ve bir röportajınızda “Bağırmak istemiyorum” dediniz ve daha sakin ve eğlenceli şarkılarla çıktınız karşımıza. Son zamanlarda ise daha da sakin, belki de içe kapanmış bir psikolojinin dışa vurumuyla izledik sizi. Bu değişimin sebebi ne? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu değişimin sebebini?
Aslında Hırka Kokusu özelinde konuşuyorsak, o hissiyata sahip bir şarkıyı uzun zamandır yazmak istiyordum. Kafamda belirli bir tema vardı ve Ufuk’la bir araya gelip sohbet ettikten sonra onu yazmak ve ortaya çıkarmak kolaylaştı. Psikolojinin dışa vurumu şarkıdan şarkıya göre değişiyor aslında. Gelecek dönemde çok içe kapanmamış şarkılarımı da gün ışığıyla buluşturacağım 🙂
– Önümüzdeki günler için kesinleşen konserler var mı? Dinleyicileriniz nerelerden takip edecek konserlerinizi?
Ufuk’la beraber Hırka Kokusu’nun kutlamasını yapmak üzere İzmir, Ankara ve İstanbul’da üç özel konser vereceğiz. Hem ondan, hem benden şarkılar hem de ikimizin söylemekten zevk aldığı cover’ları ekleyeceğiz listeye. Konserlerin duyurularını sosyal medya hesaplarımızdan yapacağız.
– İlginiz için çok teşekkür ederim. En yakın konserde görüşmek üzere..
Ben teşekkür ederim, bekliyorum 🙂
Hande Özdemir
