
Yağlı boya, pastel ve karışık tekniklerde resim Pervane Alizade, Türk Resim Sanatının güçlü kadın ressamlarından. Resme, 3 yaşlarında Azerbaycan’ın ünlü yazarlarından biri olan babası Sabir Nuri Türkel ile resim yaparak başlayan sanatçı, Güzel Sanatlar Üniversitesinde okurken Azerbaycan’ın en ünlü ressamlarından dersler almıştır. Tüm okullarını yüksek başarı ödülleri ile bitiren Pervane Alizade, profesyonel olarak neredeyse 17-18 yaşlarından başlayarak, dergi ve kitaplara illüstrasyon çizdim ve kapak tasarlamıştır.
1963 Bakü, Azerbaycan doğumlu Pervane Alizade, 1983 yılında Azerbaycan Devlet Ressamlık Okulu’ndan, 1989 yılında Azerbaycan Devlet Ressamlık Üniversitesi Grafik Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı sene, Azerbaycan Ressamlar Birliği’ne üye olmuştur. 150’den fazla kişisel sergi açmış olan sanatçı, çalışmalarını halen İstanbul’da bulunan kişisel atölyesinde sürdürmektedir.
Buğurcan Baştuğ: Atölye Pervane’nin kuruluş öyküsünü kısaca anlatabilir misiniz?
Pervane Alizade: Atölye Pervane’nin kuruluşu, aslında uzun zamandır içimde taşıdığım bir hayalin gerçeğe dönüşmesiydi. Sanat benim için her zaman bir ifade biçimi, bir nefes alma şekli oldu. Ancak bir süre sonra sadece üretmek değil, bu tutkuyu başkalarına da aktarmak istediğimi fark ettim.
Atölye Pervane’yi kurarken amacım sadece bir mekân yaratmak değildi; burası aynı zamanda keşfetmeye, öğrenmeye ve paylaşmaya açık bir alan olmalıydı. ‘Pervane’ ismini de özellikle seçtim; çünkü hem ışığa yönelen bir arayışı, hem de sanatın etrafında dönen sürekli bir tutkuyu simgeliyor.
Resme olan esas tutkum, beni zamanla sadece bireysel üretimle yetinmeyip bu tutkuyu paylaşmaya yöneltti. Uzun yıllardır resimle iç içe yaşıyorum; ama bir noktada bu sürecin sadece bana ait kalmaması gerektiğini fark ettim.
Kuruluş tarihi net bir günden çok, içimde büyüyen bir kararın hayata geçme anıydı diyebilirim. Tutkum yön verdi, ihtiyaç şekillendirdi ve böylece Atölye Pervane doğdu.
Buğurcan Baştuğ: Atölyede hangi tekniklerde eğitimler veriliyor?
Pervane Alizade: Atölyemde verdiğim sanat eğitiminde, öğrencilerimin hem teknik becerilerini geliştirmelerine hem de kendi ifade biçimlerini keşfetmelerine önem veriyorum. Bu yüzden farklı malzeme ve tekniklerle çalışmalar yapıyoruz.
En çok üzerinde durduğumuz teknikler arasında yağlı boya, sulu boya, pastel boya ve kara kalem yer alıyor. Bu teknikler hem başlangıç seviyesindeki öğrenciler için uygun hem de ileri düzeyde derinleşmek isteyenler için geniş olanaklar sunuyor. Ayrıca Çini mürekkebiyle çalışarak çizgi, leke ve boşluk üzerine deneysel işler de yapıyoruz.
Her öğrencinin ilgisine ve yeteneğine göre yönlendiğimiz için atölyemizde sanatın her dalından özgün üretimlere rastlamak mümkün.

Buğurcan Baştuğ: Birbirinden değerli pek çok karma sergiler düzenliyorsunuz. Atölye Pervane’de karma sergi hazırlıkları nasıl gelişiyor? Belirli bir konu belirliyor musunuz?
Pervane Alizade: Atölye Pervane olarak şu anda aktif bir sergi hazırlığı içinde değiliz. Bizim esas gayemiz yıl boyunca öğrencilerimizle birlikte emek vererek, düşünerek, hissederek ürettiğimiz resimleri biriktirmek ve bu sürecin sonunda ortaya çıkan çalışmaları bir araya getirerek paylaşmak.
Her zaman bir sergiye odaklanarak değil; sanatın kendisine, üretim sürecine ve gelişime odaklanarak ilerlemeyi seviyoruz. Bu yaklaşım bize hem özgürlük hem de derinlik kazandırıyor.
Dönem sonunda yaptığımız sergilerde genellikle belirli bir konu etrafında toplanmaktan ziyade, atölyede yıl boyunca şekillenen bireysel anlatımlara yer veriyoruz. Sergilere de genellikle atölyemizin bünyesinde yer alan sanatçılar katılıyor. Her sergi, onların iç dünyasının ve gelişiminin bir yansıması oluyor.
Buğurcan Baştuğ: 2025 yılı sanat açısından nasıl geçti?
Pervane Alizade: 2025 yılı, Atölye Pervane için üretimin, paylaşımın ve görünür olmanın yılıydı. Emekle, sabırla ve tutkuyla yürüttüğümüz çalışmaları Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) açtığımız sergimizle taçlandırmak, bizim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oldu.
Aynı zamanda atölyemizde yer alan bazı sanatçı dostlarımızın bireysel sergilerine tanıklık ettik. Onların kendi yolculuklarını sergilerle ifade etmeleri, sadece kendileri için değil, tüm atölye ruhu adına da onur vericiydi.
Sanatımıza gelen içten ve anlamlı yorumlar, bu yolu neden seçtiğimizi, neden üretmeye devam ettiğimizi bize bir kez daha hatırlattı. 2025, sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü derinden hissettiğimiz, dolu dolu bir yıldı.

Buğurcan Baştuğ: Buğurcan Baştuğ: Sanat alanında kendini geliştirip ilerlemek isteyen genç sanatçı adayları için neler önerirsiniz?
Pervane Alizade: Sanat yolculuğu sabır, cesaret ve iç sesle kurulan derin bir bağ ister. Genç sanatçı adaylarının en büyük rehberi, onların kendi iç dünyaları olacaktır. Dışarıdan gelen sesler, yönlendirmeler ya da kalıplar zaman zaman yolunu bulandırabilir; ama sen ne zaman ki kendinle, duygularınla ve malzemenle sahici bir bağ kurarsan, işte o zaman gerçek sanat başlar.
Kendini teknik olarak donatmak elbette çok önemli; ama asıl mesele, o tekniklerin içinde kendine ait olanı bulmaktır.
Genç sanatçılara, bol bol gözlem yapmalarını, doğaya, insana, hayata karşı meraklarını canlı tutmalarını ve üretmekten asla vazgeçmemelerini tavsiye ederim. Her çizgi, her leke, her başarısızlık gibi görünen deneme, seni kendine bir adım daha yaklaştırır.
En önemlisi genç sanatçılar, kıyaslama değil gelişim, rekabet değil derinlik peşinde koşsunlar.
SANAT YARIŞ DEĞİL, BİR YOLCULUKTUR.
Ve son olarak şunu söylemek istiyorum: Sanat, ruhun görünmeyeni anlatma çabasıdır; bazen bir fırça darbesinde, bazen bir sessizlikte kendini anlatır.
Ve en güzeli: Sanat, kendini bulma yolunda kaybolmaya cesaret edebilmektir.
















Çok güzel röportaj. Son soru genç sanatçı adayları için, güzel bir hatırlatma içeriyor. İç dünyalarına kulak verme çağrısı, tükendiğini düşünen her sanatçı adayı için oldukça güzel bir motivasyon.