Tufan Aydoğan: “Gençlerin bu müziğe ilgi duymaları beni heyecanlandırıyor.”

0

44 yıl önce hücum kayıt olarak kaydedilip kaset formatında basılan bir albüm Ironhand Records etiketiyle yıllar sonra tekrardan dinleyiciyle buluştu. Üstelik bu kez plak formatında… Grup Doğuş’tan Tufan Aydoğan yıllar sonra tekrardan gündeme gelen Grup Doğuş’u, müziğe başlangıcını, Barış Manço ve Yıldırım Gürses ile yolunun nasıl kesiştiğini bizler için anlattı.

– Müziğe ilginiz nasıl başladı? Hammond ile parmaklarınızın ilk buluştuğu anı hatırlıyor musunuz?

Tufan Aydoğan: Çocukluk yıllarımda, babam Seyfettin Aydoğan’ın İzmir radyosunda Eyüp Çalışkantürk Orkestrası ile yaptığı müzik programları için müzik aletlerini getirip götürürken müziğe olan ilgim başlamıştır. Hammond ile parmaklarımın buluştuğu zaman ise 1978 yılında, Almanya Münih’te gerçekleşmiştir.

– Yıldırım Gürses ve Barış Manço ile aynı yerde askerlik yaptınız. Müzikal kariyerinizin henüz başında askerlik döneminde her iki isimle birlikte olmak size ne katmıştı?

Tufan Aydoğan: Rahmetli Barış Manço ve Yıldırım Gürses için öncelikle Allah’tan rahmet diliyorum. Kendilerinin bendeki müzik yeteneğini fark edip benimle çalışmış olmaları bana her zaman gurur vermiştir. Onlarla çalışmak bana çok şey öğretti.

– Bu bağlamda askerlik döneminden unutamadığınız bir anınız var mı?

Tufan Aydoğan: Askeri gazinoda Barış Manço ve Yıldırım Gürses üstatlarımla beraber müzik yapmak. Onların arkasında çaldığım her program benim için unutulmaz birer anıdır.

– Askerlikten sonra da yine yollara düştünüz. Bu sefer yolculuk Münih – Almanya… Oraya ilk gittiğiniz dönemi ele alırsak Türkiye ve Almanya arasında müzikal bağlamda ne gibi farklılıklar vardı?

Tufan Aydoğan: Almanya’ya ilk gittiğim zaman 1973 yılının Kasım ayıydı. O dönemde Türkiye – Almanya arasında teknoloji farkı oldukça fazlaydı. Müzik aleti alım gücü Almanya’da Türkiye’ye göre daha kolaydı. Müzik yaparken kullanılan teknoloji ortaya çıkan eseri daha dinlenir ve unutulmaz kılıyordu. Türkiye’de çok sesli müzik daha az iken Almanya bu konuda çok ilerideydi.

– Almanya’ya her ne kadar işçi olarak gitmiş olsanız da orada da müzikten kopmadınız. Çeşitli programlarda sahne aldınız. Peki, Grup Doğuş nasıl bir araya geldi?

Tufan Aydoğan: Askerliğimi bitirip Münih’e döndüğümde Doğuş grubunun bas gitaristi olan kardeşim Muhittin Aydoğan henüz 18 yaşındaydı. Bende askerde üstatlarımdan aldığım ilhamla kardeşime bir gitar hediye edip, Barış Manço şarkılarını beraber icra ederek, onun da müziğe olan ilgisinin daha fazla artmasını sağladım. Bu vesileyle Grup Doğuş’un temellerini atmış olduk.

– Almanya adına Eurovision’a katılım isteğiniz olmuştu. Grubun bu katılımla elde etmek istediği sonuç neydi?

Tufan Aydoğan: Gurbette yaşayan bir Türk grubu olarak, Türkiye’yi ve Almanya’daki tüm Türkleri gururlandırmak ve Türklerin de her alanda başarılar elde edebileceğini tüm dünyaya göstermek ve kanıtlamak istiyorduk.

– Almanya’da düzenlediğiniz konserlerde gurbetçilerin ve Almanların katılımı nasıldı? Tepkileri merak ediyorum.

Tufan Aydoğan: Türk grubu olarak elde ettiğimiz başarılar Alman gruplarını rahatsız ediyordu. Milliyetçilik duygusu ortaya çıkmıştı. Bu olumsuzluklara mahal vermemek için grubumuza yabancı üye dahil ettik. Başarılarımız Türkleri gururlandırıp Almanları kıskandırıyordu. 

– Ironhand Recods etiketiyle plak 45 yıl sonra dinleyicilerle buluşmuş oldu? Firma size nasıl ulaştı? Çalışmalarınızın plak formatında yıllar sonra dinleyiciyle buluşma fikrini ilk duyduğunuzda ne hissettiniz?

Tufan Aydoğan: 2017 yılında rahatsızlığım nedeniyle kısa bir süre hastanede olduğum dönemde, Ironhand Records firması plakta geçen “Gülme Ha Gülme” şarkısındaki isimlerimiz sayesinde oğlum Ozan Aydoğan’a ulaşarak, tarafıma projelerini sunmuşlardır. Projeyi ilk duyduğumda çok heyecanlandım, duygulandım ve sevindim.

– Sizce bu plağın dinleyicilerle 45 yıl sonra buluşmasının en büyük sebebi nedir?

Tufan Aydoğan: Anadolu Pop-Rock müziğine gençlerin ilgi duyması ve eski müziklere olan özlem Ironhand Records firmasını böyle bir projeyi hayata geçirme fikrine sürüklemiş ve proje başarılı bir şekilde hayat bulmuştur. En büyük sebebi budur.

– Anadolu Pop/Rock sizin için ne ifade ediyor? Türün yeniden ilgiyle dinlenmeye başlamasını ve genç kuşakların merakını cezbetmesini sizce ne sağladı?

Tufan Aydoğan: Anadolu ezgilerinin aranje ve modernize edilerek gençlerin bu müziğe ilgi duymaları beni heyecanlandırıyor. 

– Geleceğe dair müzikal anlamda planlarınız var mı?

Tufan Aydoğan: Eski ve yeni Anadolu Pop-Rock müziklerinin yeniden aranje edilmesiyle daha geniş kitlelere ve hatta tüm dünyaya yayılması.

– Son olarak röportajımızın okurlarına ne söylemek istersiniz?

Tufan Aydoğan: Türk Anadolu Pop-Rock müziğimizin güzel bir şekilde yeni teknoloji kayıtlarıyla projelendirilip, tüm dünyada dinlenmesini sağlamak.

Uğur Hakan Hacıoğlu
Önceki İçerikiPhone’ları hedef alan hack’leme vakasını Google ortaya çıkardı!
Sonraki İçerik17’lik pop ikonunu üstsüz bir robot şeklinde resimleyen dergiye çok sert bir tepki!
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments