
Küresel iklim sisteminin kaderini belirleyen en kritik mekanizmalardan biri beklenmedik bir değişim gösterdi. Atlantik Meridyen Devrilme Dolaşımı‘ndaki (AMOC) yavaşlama, bilim insanlarını şaşırtan bir şekilde 2010’ların başında durdu. Bu dev okyanus “konveyör bant” (conveyor belt), dünyamızın iklim dengesini koruyan en önemli doğal sistemlerden biri.
Doğa ve İnsan Etkisi Arasında Güç Dengesi
NOAA Atlantik Oşinografi ve Meteoroloji Laboratuvarı‘ndaki (AOML) araştırmacılar, AMOC’daki değişimlerin ardındaki gizemi çözmeye çalışıyor. 2000’li yıllarda insan kaynaklı faktörlerle belirgin şekilde zayıflayan sistem, 2010’ların başından itibaren doğal bir dengeye kavuştu.
AOML’de Oşinograf ve çalışmanın baş yazarı Dr. Sang-Ki Lee, “Kuzey Atlantik Salınımı‘ndaki (NAO) değişimler atmosferik iç dinamiklerden kaynaklanıyor ve öngörülemez durumda. Doğal ve insan kaynaklı etkiler arasındaki bu güç dengesi gelecek on yıllarda sürebilir veya tersine dönebilir. Her iki senaryoya da hazırlıklı olmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel İklim İçin Kritik Denge
AMOC, dünyanın en büyük su döngüsü sistemini oluşturuyor. Isıyı, tuzu, karbonu ve diğer yaşamsal elementleri okyanuslar boyunca taşıyan bu sistem, bölgesel iklimleri, deniz seviyelerini ve deniz ekosistemlerini düzenliyor. Sistem aynı zamanda atmosferdeki karbondioksitin önemli bir kısmını derin okyanuslara taşıyarak, küresel ısınmanın etkilerini hafifletiyor.
2024’te Yeni Bulgular
AOML’nin 2024 yılında yürüttüğü araştırmalar, sistemin farklı bileşenlerini aydınlattı. Florida Akıntısı‘nın son 40 yılda şaşırtıcı bir kararlılık gösterdiği, ancak Kuzey Atlantik’teki derin okyanus akıntılarının zayıfladığı ortaya çıktı. Bu değişimler, bölgesel deniz seviyesi yükselmesine katkıda bulunuyor.
Gelecek İçin Uyarılar
Mevcut iklim modelleri, AMOC’un bu yüzyıl içinde tamamen durma riskini düşük gösteriyor. Ancak Grönland buz tabakasının erimesi gibi faktörler, mevcut modellerde yeterince temsil edilmiyor. Araştırmacılar, düşük olasılıklı ama yüksek etkili bir AMOC çöküşü senaryosuna karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.