Dört X Dört: “Bizi kurtaracak tek şey sevgi, sevgi ve sevgi”

"Bu dönemde yüzlerce iyi kötü şeyin yayınlandığı bir dönemde kenara çekilmek üretim yapmamak doğru bir şey değildi tabii ama gerek grubun içindeki devinim gerek kafamızın oturması anlamında bu sürece ihtiyaç vardı."

0

Dört X Dört, 2006 yılında başlayan serüvenlerine uzun bir aranın ardından güçlü bir albümle geri döndü. Serüvene yeni üyeleri Burak Tozkoparan ve Burhan Azemi ile devam eden rock müziğin sevilen gruplarından Dört X Dört üçüncü albümleri olan ‘’Belki’’ ile tekrar dinleyicilerle buluştu. Rock müziğin temsilcilerinden Dört X Dört hakkında merak ettiğimiz soruları Deniz Tuzcuoğlu yanıtladı.

– 8 yıl gibi uzun bir süre sonunda ‘’Belki’’ albümünü yayınlamanızdaki en önemli sebep neydi? Sizi ne harekete geçirdi?

Deniz Tuzcuoğlu: Bizi tam anlamıyla harekete geçiren 10-12 yıllık şarkılarımızı hala büyük bir tutkuyla çalmamızı isteyen dinleyenlerimiz oldu. Hemen her konserde kendi parçalarmız öyle tepkiler aldı ve o kadar istendi ki sonunda bizim de bu insanlara yeni bir şey vermemiz gerekliliği kafamıza dank etti diyorum ?  yani sahneden inmemiş olmanın avantajını yaşadık.

– Verdiğiniz ara size neler kattı? Sizce bu süreçte kayıplarınız da oldu mu? Grup olarak bu sürece gerçekten ihtiyacınız var mıydı?

D.T.: Bu dönemde yüzlerce iyi kötü şeyin yayınlandığı bir dönemde kenara çekilmek üretim yapmamak doğru bir şey değildi tabii ama gerek grubun içindeki devinim gerek kafamızın oturması anlamında bu sürece ihtiyaç vardı. Kayıp olarak nitelendirilebilecek tek şey genel anlamda piyasanın bizden haberdar olmaması oldu, bunun dışında zaten hep göz önünde ve sahnedeydik..

– Hakkınızdaki yorumlara baktığımda yeni albümünüz insanlar tarafından uzun zamandır bekleniyor gibiydi. İnsanlar sizi özlemiş olmalı. Bunlar beklediğiniz tepkiler mi? Ne düşünüyorsunuz?

D.T.: Kesinlikle beklediğimiz tepkilerdi çünkü aynı tepkileri sahne aldığımız her yerde alıyorduk, yeni şarkılar yavaş yavaş oturacak dinleyenlerde çünkü bu albümde hala o eski Dört X Dört ruhunun en saf hali olduğunu düşünüyorum yani onu yakalamaya ama modernize edip tekrar yaşatmaya çalıştık.

– Albümdeki ‘’Anlatamam’’ en çok dinlenen parça oldu. Şarkının bir hikâyesi var mı? Şarkılarınızı yazarken ve bestelerken ilham kaynağınız nedir?

D.T.: Buna ne yazık ki Deniz Tuzcuoğlu’nun gerçek hayat tecrübeleri diye cevap vermek durumundayım çünkü gerçek bu.. Hikayeler benim hayatımdan çıkıyor hep, ben böylesini daha samimi ve doğru buluyorum, acısını tatlısını yaşadığım duyguları bir ifade haline sokup insanlarla paylaşıyorum onlar da bunu dinleyip benimle tekrar paylaşıyorlar konserlerde böylece büyük bir paylaşım ve güzel enerji ortaya koyuyoruz dinleyenlerimizle…

– Dört X Dört olarak grubunuzu ve Türkiye’de rock müziği taşımak istediğiniz nokta nedir, ne gibi hedefleriniz var?

D.T.: Biz sadece örnek gösterilecek derece işini iyi ve severek yaptığını gösteren bir grup olarak anılmak ve verdiğimiz sevginin katlanarak bize dönmesini görüp mutlu olmak istiyoruz hepsi bu ?

– Hakkınızda olumsuz yorum görmek neredeyse imkansız. İnsanlar sizi kaliteli, saygılı ve işinin piri olarak görüyor. Dinleyici kitleniz ve bu harika yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz? İnsanların sizi sevmesinin ve müzikteki başarınızın sebebi sizce ne?

D.T.: Az önce bahsettiğim şey olmalı işini çok severek yapmak, sahnede olmak bizim için inanılmaz bir duygu bunun her anının tadını çıkarmak ve izleyenlere de bu hissi yaşatmak istiyoruz, sanırım bu yüzden sahnemizi şarkılarımızı çok seviyorlar. O sahnede kan, ter ve gözyaşı olmazsa sadece eğlencenize eşlik eden bir şey olur ama gerçeklik varsa insanları yönlendirebilirsiniz.

Deniz Tuzcuoğlu

– Bugüne kadar rock müzik nedense hep bir şekilde siyasetle ilgili oldu. Siz de görüşlerinizi açıkça belli ediyorsunuz. Ülkemizin geleceği için insanlara iletmek istediğiniz bir mesaj veya tavsiye var mı?

D.T.: Sayın Ekrem İmamoğlu sadece belediye başkanı dahi olsa sonunda farklı ve birleştirici söylemi olan bir siyasetçimiz oldu hayatımızda ve bizi kurtaracak tek şey sevgi, sevgi ve sevgi. Rock müzik önüne koyanı değil etrafını da görmeye çalışanların müziğidir, bu yüzden yeri geldi mi baş kaldırır, yeri geldi mi aşık olur aşk da en büyük baş kaldırı değil midir ya da siyasi olmadığını kim iddia edebilir ?  ama aşk acısını bile farklı ifade eder ya da çok direkt…

– “Arada bir” hala çok seviliyor. Şarkılarınız resmen eskimiyor, sahne aldığınız yerlerde insanlar hala yıllar önceki şarkılarınıza coşkuyla eşlik ediyor. Belki de bu yüzden sizin için kalıcı bir grup diyebiliriz. Günümüzdeki birçok sanatçı bir anda parlayıp sönüyor. Sizi bu kadar kalıcı yapan ne olabilir?

D.T.: Direniyoruz, sahnede kalıyoruz gerçek hikayeler anlatıyoruz, bizimle buluşmak isteyen dinleyicilerle her fırsatta bir araya gelip müziğimizi paylaşmaya gayret ediyoruz, onları da teşvik etmeye çalışıyoruz, dinleyici kitlemiz içinde çok sayıda müzisyen genç var onların çoğuyla birebir iletişim halinde olmak en büyük kişisel gayretim. Biliyorum ki enerjimin son damlasına kadar sahnede kalacağım hayata gelme amacım bu, insanların da bundan faydalanmasını yeri geldiğinde iddialı da olsa ilham almasını çok severek izliyor ve mutlu oluyorum daha da çok. Paylaştıkça çoğalıyoruz ?

– Yakın zamanda nerelerde sahne alacaksınız? İnsanlar sizi dinlemek için nerelere gelmeliler? İstanbul dışında bir planınız var mı?

D.T.: Bu baharda Trakya’yı gezdik… Edirne, Tekirdağ, İzmit ve İzmir’e gittik hatta albüm çıktığı gün İzmir Milyon Fest’de çıktık. Yazın daha çok güney taraflarında oluruz gibi tahmin ediyorum ama biz, bizi bekleyen kitle neredeyse oradayız sonuna kadar ?

– Doğa için çal, Van için Rock gibi projelerde yer aldınız. Ayrıca ‘’Kadınım’’ şarkısına yaptığınız cover ile bir müzik klibi aracılığıyla organ bağışı konusunda bilinçlenmemizi desteklediniz. Duyarlı ve içtensiniz. Sizi yakında da bu tarz sosyal projelerde görebilecek miyiz, bu projeleri desteklerken en temel amacınız nedir?

D.T.: Daha önce de dediğim gibi müzik duyguları ifade biçimi benim için ve bu duygulara sahip ya da bu duyguları hissedebilecek kitleyi arttıracak her türlü sosyal olşumun içinde olmak isterim, sanırım yaydığımız pozitif enerji de bizi bu tarz oluşumların içine itti, ne mutlu bize. Dünyadaki her türlü savaş ve kavganın ana nedeni sevgisizliktir bunu unutmayalım derim son olarak..

Adelina Gençoğlu
Önceki İçerikRami Malek’ten Bond 25 şartı: “Arapça konuşan bir terörist veya dini kullanan biri olmayacağım”
Sonraki İçerikArtık onun da bir deneyi var: Paralel/çoklu evren, dev bir bilinmez olmaktan çıkıyor mu?
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments