Türk Pop Müziğinde Mihenk Taşı: “Aysel Gürel”

"Hayata pozitif bir enerji ve aşkla bağlı olan çılgın kadın, Deli Aysel olarak da tanınmaktadır. Ve aslında birçok şarkısında çok önemli mesajlar vermekte ve tüm gerçekliğimizi bize bu eserlerinde göstermektedir."

0

Aysel Gürel deyince bu yazıyı okuyan herkesin eminim bir fikri vardır.  Kimimiz onu deli dolu halleri , kimimiz onu özgürlükçü rengarenk kostümlerle hatırlar, kimimiz yazdığı eşsiz şarkılarla, kimimiz oynadığı filmlerle… Ama herkesin tek noktasının şu olacağına da eminim Aysel deyince hayatın sınırlarında hep zorlayıcı ve sınırları aşan koskoca bir yürek vardır ve o yürek, erişilmesi güç ve çok özeldir… Peki ömrünü sanata adamış bu eşsiz yürekli kadın bu efsane isim kimdi, gelin onu hep birlikte tanıyalım.. Kendisini bir kez daha saygı sevgi ve özlemle anıyoruz…

1929 yılında Denizli/Sarayköy de dünyaya merhaba diyen Gönül Aysel Gürel Erenköy Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünden mezun olmuş çok değerli bir şair, halk ozanı ve şarkı sözü yazarıdır… Aynı zamanda Sanata Tiyatroculuk yaparak başlayan sanatçı, o yıllarda Ülkeyi karış karış gezerek çeşitli oyunlar sergilemiş ve bu sayede toplumu her açıdan çok daha yakınen gözleme şansına erişmiştir. Bunun yanısıra birçok Sinema filminde de oyuncu kimliğiyle yer alan sanatçı esas olarak bir efsane olarak anılmasını sağlayan şarkı sözü yazarlığıyla Türk Müziğinin eşsiz eserlerinin çok önemli bir bölümüne imza atmıştır.

Hayata pozitif bir enerji ve aşkla bağlı olan çılgın kadın, Deli Aysel olarakta tanınmaktadır.. Ve aslında birçok şarkısında çok önemli mesajlar vermekte ve tüm gerçekliğimizi bize bu eserlerinde göstermektedir. Örneğin Tiyatro oyunu oynadığı sırada Anadolu’da bir köy de rastladığı tarlada çalışan küçük bir kızın hikayesidir Ünzile… 80 darbesinde 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’e bir ağıttır Son Bakış, bunun gibi nice güzel örnekler vardır yazdığı eserler arasında, örneğin Sertab Erener’in eşsiz yorumuyla yüreğimize işleyen Vur Yüreğim isimli eserinde ‘’Tanrı Unutmuş Olsa da Vur Yüreğim Vur, Olan olmuş ne olur hayata bir daha vur’’…İşte Aysel Gürel buydu birkaç kez televizyonda izlemiş, kendisiyle bir kaç kez de etmiş olduğum sohbetlerde, hayatında bir dönem çok zor günler geçirdiğini ama buna rağmen hep güçlü kalıp savaştığını söylemişti. Onun için Toplumda kadının yeri çok önemliydi ve her kadının eğitimli ve güçlü kendi ayaklarında durması gerektiğini savunan koca bir yürekti Aysel Gürel. Yaşadığı toplumda çok önemli bir renk, Türk Pop Müziğinde yeri doldurulamaz bir isimdi.

Müzik camiasına kattığı değerli eserler çok büyük ve önemlidir. Çalıştığı insanlar arasında kimler yoktur ki, Sezen Aksu’dan Nilüfer’e, Ajda Pekkan ‘dan Nükhet Duru ‘ya, Sertab Erener ‘den Harun Kolçak ‘a daha birçok önemli isimin değerli ve bugün birer klasik haline gelmiş eserlerinde imzası vardır ünlü sanatçının…Hiçbir zaman birilerinin istediği gibi biri olmadı, o hep kendi bildiğini yapan, bildiğini okuyan çılgın kadın oldu ama hep güzel şeyler bıraktı ardında, onu yitirine kadar (ki hala öyle) her nesilden her kesimden seveni vardı ve özellikle gençleri çok önemsiyordu. Son vasiyetlerinden biri gençlere sahip çıkın destek olun cümleleriydi. Pembe peruğuyla kırmızı çerçeveli gözlükleriyle ve hazır cevaplılığıyla Tv’lerde çıktığı gün reyting rekorları alan Gürel toplumu yazdığı eşsiz eserlerin yanında renkli kişiliğiyle de mest ediyordu. Zerrin Özer onun için kitap gibi bir kadındı der, bence de haklıdır yazdığı sözlerin her biri hayat ve gerçeklik kokmaktadır ve çok özeldir. Ve yine Zerrin Özer şöyle der ‘’Aysel Gürel ruh halin nasıl diye sorar, ona göre yazardı şarkılarımı’’ bakar mısınız şu güzelliğe, bir sanatçıyla ilk önce dertleşip onu anlayıp, ona göre bir şarkı sözü yazmak. Bundan daha güzel ne olabilir değil mi? Hele ki bırakın bir sanat eseri yaratmayı, bir insanın bir insanı bile dertliyse dinlemeyi dertleşmeyi hayatı paylaşmadığı günümüzde Aysel Gürel ‘in yüreğine hepimizin ne kadar ihtiyacımız olduğunu görüyoruz… Ve benim tanıdığım Aysel’ e gelelim en zor zamanlarında bir kare peyniri cetvelle ölçüp hak geçmesin diye adaletli davranıp iki çocuğuna paylaşan fedakar anne, onca yaşadığı zor günlere rağmen hayata bir kez daha vuran yüreği, zor kadındım gel unuttum gel diye sevdiğimi adamı yeniden kazanma çabasına giren aşkın eşsiz kadını, haksızlıklara karşı her daim açık ve bir o kadar net tavrı ve zekice kullandığı cümleler ve elbette elbette hiçbir zaman sırrını çözemeyeceğimiz kadar özel olan yüreğinden çıkan o eşsiz şarkı sözleri….’’Süsledim Gelin Misali Gençliğimi Sandığıma Kaldırdım’’ gibi… Ya da ‘’Herşeyin bedeli var Güzelliğinin de bir gelir ödenir öde Firuze’’ gibi… İşte öyle güzel bir insan, öylesine çok büyük bir sanatçıdır Aysel Gürel, doğduğu ay yani Şubat ayında 17 sinde 2008 yılında 79 yaşında iken sonsuzluğun en özel yerinde yerini aldı ve ölümsüzlüğünü her daim ispatladı kraliçemiz…Vefatının ardından kısa bir süre sonra,onun çok sevdiği sanatçı dostları yepyeni besteleri ile daha önce hiç dinlenmemiş olan Aysel şarkılarını ÇINAR VOL 1. Adıyla piyasaya sürdüler ve onun anısına yapılan bu eşsiz albümün hemen ardından Tarkan son yazdığı eserlerden biri olan Sevda’nın Son Vuruşu’nu seslendirdi. Sadece Tarkan mı? Hayır elbette Funda Arar, Kubat ve Erol Evgin gibi değerli dostları onun eşsiz sözlerini bestelediler ve 2013 yılında yine eşsiz bir kadro Aysel Gürel ‘in dünden bugüne en değerli şarkılarını kendi tarzında yorumlayarak Ayselim isimli albümde buluştular.

Bu yazımda yıllarını sanata adamış, aynı ülkede yaşamaktan onur duyduğum ve bugün iyi ki tanımışım dediğim belki de aşkı ilk onun eserleri sayesinde keşfettiğim.Türk Pop Müziği’nin çınarı Aysel’imizden Aysel Gürel’den bahsetmeye çalıştım…O o kadar değerli bir insan ki, onu bugün çok özlüyorsak bilin ki onun yeri asla dolmayacağındandır ve yine bugün bu yazıları yazabiliyorsak onun biz gençlere bıraktığı eşsiz mirası ve o eşsiz yüreğine hayran olmamızdandır..Huzur içinde yat kraliçem, eminim ki yine sınırsızca yine rüzgarların ardından gökyüzünde bizlere bakıyor, o eşsiz kaleminle bir yerlerden yine o yağmur yürekli cümlelerini döküyorsundur kağıtlara….Önünde bir kez daha saygıyla eğilirken, derin sevgi özlemle anıyoruz seni bir kez daha Ayselimiz…

Kısa Kısa Bilgiler

Çocukları– Sinema Sanatçısı Müjde Ar ve Tiyatro Sanatçısı Mehtap Ar Aysel’imizin çok sevdiği kızlarıdır….
Çalıştığı Sanatçılardan bazıları-Ajda Pekkan,Asya,Nilüfer, Zerrin Özer, Hakan Peker, Sezen Aksu, Sertab Erener,Yonca Evcimik, Esmeray,Harun Kolçak , Selda Bağcan ve daha birçok isim…
Filmleri-
Yurda Dönüş (1952)
Tek Kollu Canavar (1954)
Meyhane Köşeleri (1954)
Üvey Ana (1971) Beyaz Kuş (1977)
Kupa Kızı (1986)
Ağır Roman (1997) Puma Zehra
Fosforlu Cevriye (2000)
Şarkıcı (2001)

Kitapları- Senin İçin Sana Değil ve Kaplan Kozanoğlu ile birlikte Şimdi (Her ikisi de şiir Kitaplarıdır
En Bilinen Eserleri – Sezen Aksu (Sen Ağlama, Firuze, Ünzile, Haydi Gel Benimle Ol, Değer mi Hiç, Hasret)
Nilüfer (Ne Masal Ne Rüya, Yeniden Sev, Şov Yapma), Nükhet Duru (Aman Tanrım, Sevda), Tayfun (Hadi Yine İyisin), Tarkan ( Sevdanın Son Vuruşu), Selda Bağcan (Ziller ve İpler, Asya Ağlıyor, Çifte Çiftetelli), Sertab Erener (Ateş’le Barut, Ov Ye, Vur Yüreğim, Zor Kadın, Yanarım, Güle Güle Şekerim, Yolun Başı) Esmeray (Büyümsün), Leven Yüksel (Mutsuzsun, Son Kadınım).

Ve elbette daha birçok ünlü isimle çalışmış, birçok ünlü isimle bugün birer klasik haline gelmiş esere imza atmıştır.

Gökhan Toker
Önceki İçerikKadıköy’de bir garip festival
Sonraki İçerikÇocuklarınıza dinlettiğiniz müziklere dikkat ediyor musunuz?
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments