Dört ya da beş saat: Deneyim Psikozu (TUTANAK)

0

– Belki de bu sefer daha da yalnız kalmak isteyeceksiniz. Belki de bu sefer dört ya da beş saat psikoz sizi etkisi altına alacak. Belki üretkenleşeceksiniz belki de o özlediğiniz uyku sizi sarmalayacak. Belki olduğundan çok daha fazla düşüneceksiniz belki de hiçbir düşünce sizi alıkoyamayacak. –

Önce mideme beyaz leblebi gibi bir dolu yuvarlandı.
Tedirginlik baş göstermemişti daha. Bulantı da yoktu üstelik. Gecenin şavkında henüz gaipten sesler de gelmemişti kulaklarıma. Dört duvar arasında tavandaki şekiller de bana bir şeyler anlatmıyordu hâlâ.
Hatırlıyorum. Ayna tam da karşımda duruyordu ve gözbebeklerim oldukça küçüktü daha. Silah sesleri gelmiyordu uzaktan, çığlıklar yankılanmıyordu duvarlarda daha.
Hatırlıyorum. Aynadaki parmak izleri ete-kemiğe bürünmemişti daha.
Hatırlıyorum. Terlememiştim ve titrememiştim daha.
Hatırlıyorum. Ne bir uğultu vardı ne de belirsiz bir korku üzerimde…

OTUZİKİ DAKİKA SONRA (TUTANAK)

– Saat 03:29
Müzik sesi uzaktan kulaklarımı okşuyor. Tedirginlik başladı.

– …
Müzik sesi beni korkutmaya başladı. Sesi tamamen kıstım.

– …
Kulaklarım sırt çevirmiş sese. Her nesneye farklı bir anlam yüklüyorum.

– Saat 04:02
Komşuların seslerini duyuyorum. Tıkırtılar ritimli geliyor. Muhtemelen seks yapıyorlar.

– …
Kahkaha sesleri duyuyorum. Kadın kahkahaları.

– …
Kahkahalar erkek kahkahalarına dönüştü aniden.

– …
Kulaklarım çınlamaya başladı.

– …
Gözümün önüne iki kere çirkin ve yaşlı kadın sureti geldi. Kalp çarpıntılarım hızlanıyor. Kalp çarpıntılarımı duyuyorum. Korkuyorum.

– Saat 04:57
Zaman geçmiyor. Boğulacak gibi oluyorum. Terlemekten sırılsıklam oldum. Sürekli su içiyorum. Yutkunurken zorluk çekiyorum.

– Saat 05:39
Aynadaki parmak izlerine bakakaldım. Parmak izlerinden uzun tırnaklı, yaşlı ve çirkin kadının elleri çıkmaya çalışıyor.

– …
Midem bulanıyor. Kulaklarım çınlıyor. Korkuyorum.

– …
Zaman geçmiyor.

– …
Beyhude bakışlarımla tavanı inceliyorum. Tavandaki şekiller hareket ediyor. Tavan gitgide bana yaklaşıyor. Korkuyorum.

– Saat 06:08
Silah sesi duyuyorum. Korkuyorum.

– …
Ölen tanıdıklarım gözümün önünden geçiyor. Çocuk çığlıkları duyuyorum. Yaşlı kadın kahkaha atıyor. Aynadan gırç-gırç sesler geliyor. Kafam kazan gibi oldu. Şakaklarım acıyor.

– …
Ağlıyorum.

– …
Sesler birbirine daha da karıştı. Çok daha fazla korkuyorum.

– Saat 07:25
Ağlıyorum.

– …
Ağlıyorum.

– …
Ağlıyorum.

( *Düştüğüm notların bazılarında saat yazmıyor. Bunun sebebi deneyimin vermiş olduğu kronik unutkanlık ve bilincimin tamamen kaybolduğu anlardandır.)

Ozan Baygın
Önceki İçerikHande Everes: “Alis, şimdilerde gülümsememe sahip olan acıların dinmiş hali”
Sonraki İçerikMüzikli Kız’dan Gülşah Erol’a: “Yalnız Değilsin”
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments