Hayallerini tam gerçekleştiremeyenler listesine hiç beklenmeyen bir yıldız eklendi: Brad Pitt.

0

Ünlü oyuncu Brad Pitt, 2000’lerin başında hayallerindeki kadar ilginç bir hayat yaşamadığını fark ettiğini açıkladı. Son zamanlarda kamera karşısına sık geçmeyen Brad Pitt, en son Once Upon A Time In Hollywood ve Ad Astra filmlerinde rol aldı.

NTV’nin aktardığına göre kariyeri boyunca yaptığı seçimlerin giderek daha kişisel bir hale geldiğini söyleyen Pitt, kendisine sorduğu “Bir role başkasının katamadığı ne katabilirim?” sorusuna şu yanıtı verdi.

“Kişisel deneyimlerimi, mizah anlayışımı, acılarımı, mahcubiyetlerimi… Christian Bale ya da Tom Hardy’yi seyrederken, onların başardığını başaramayacağımı düşünürüm. Seyretmeye bayılıyorum ama o rollerin içine giremem. Ben de kendi alanımda böyle benzersiz olmak istiyorum.”

GQ Türkiye’de yer alan röportajında ünlü oyuncu hayatıyla ilgili şöyle bir itirafta bulundu: “Leo (DiCaprio) ile geçen gün sohbet ediyorduk. 90’ların sonu ya da 2000’lerin başıydı herhalde, ilginç rollerin peşinde koşuyordum ancak hayallerimdeki kadar ilginç bir hayat yaşamadığımı fark ettim.”

90’ların yakışıklı, yürek hoplatıcı, başrolünde olduğu filmi sürükleyen sinema ikonundan, üzerindeki gözlerden rahatsız olmayan, muhteşem güzelliğiyle ve karizmasıyla kendinden emin, tuhaf ya da ikincil rolleri almaktan çekinmeyen aktöre dönüşmesini şöyle açıkladı: “Belki de sadece yaşlanıyorum. Tabii ya, yaşlılık işte, zamanın daha çok farkında oluyorsun, iyi ve kötü daha fazla tecrübeye sahipsin, insanları daha iyi tanıyorsun. Kazanç ya da kayıp olarak düşündüğün şeylerin aslında çok da mühim olmadığının farkına varıyorsun. Kiminle nasıl zaman geçirdiğin önem kazanmaya başlıyor.”

“Her sahnenin çekimi boks ringinde olmaya benzer” diyen Pitt, “Hazırlanır ve beklersin, eldivenlerini geçirirsin eline ve ringe yürürsün. ‘Set hazır’ derler, ringe çıkarsın, üç dakikada yapabildiğinin en iyisini yaparsın. Her zaman beklediğin gibi gitmez işler, yumruk da yersin, yere de düşersin ama gerçekten dövüştüğün sürece kazanmışsın demektir” ifadesini kullandı.

Ünlü oyuncu, aktörlüğüyle ilgili kendisini kızdıran şeyi şöyle açıkladı: “’Neticede o bir aktör’ dedikleri zaman sinir oluyorum, sanki rol kesiyormuşum gibi. Oysa bir role bürünmek onu gerçek kılmaktır.”

“Birçok aşamadan geçtim şu hayatta” diyen Pitt, inanç dünyasındaki şekil değişikliklerini şöyle anlattı:

“Hristiyan bir ailede büyüdüm, dine tutundum bir süre. Zaman zaman sorgulasam da içimi rahatlatıyordu. Sonra rüştümü ispat edince tamamen bıraktım din işini ve agnostik oldum. Birtakım ruhsal yolları denedim ancak pek işe yaramadılar doğrusu. Bir ara, sırf isyan etmek için olsa gerek, ateist diye nitelendirdim kendimi. Aslında gerçekte değildim ama o şekilde etiketledim nedense. Punk rock havası vardı biraz, belki ondan. Yaşım ilerledikçe hepimizin bağlı olduğu, ilişkide olduğu inancına vardım, ancak buna spiritüellik demek de istemiyorum açıkçası.”

“Kendimizde değiştirmek ya da geliştirmek istediğimiz yönlere sahip insanlara çekim duyarız” diyen Pitt, “Ozarks’ta büyüdüm, bizler güçlü, sert, çalışkan insanlardık, çok ve boş konuşmak yerine iş halletmeyi, şikayet etmemeyi öğrendim orada. Mızmızlanmak hakir görülürdü, yaralandıysan, bir yerini kırdıysan bununla baş edeceksin o kadar, abartılacak bir durum yoktu yani. Pozitif bir tarafı var bu tutumun ama duygularla ilgili de benzer şekilde işlemesi insanın gelişimine engel oluyor. Neler hissettiğini çözümlemekle uğraşmıyorsun, başa çıkmaya çabalamıyorsun, yokmuş gibi davranıp devam ediyorsun hayata. Hislerin envanterini tutmuyorsun” şeklinde konuştu.

Önceki İçerikElif Şafak imzalı Aşk adlı roman, Netflix’in radarına girdi; diziye uyarlanması an meselesi!
Sonraki İçerikStars Wars / Yıldız Savaşları’na dünyanın en saygın sözlüğü Oxford’dan büyük onur: İçinizde geçen bazı kelimeleri bünyemize katmaya karar verdik!
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments