Erhan Güzel’in Sanat Perspektifinden Bale Sanatı

Günümüzde balenin ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden biri olan Erhan Güzel'i, atölyesinde ziyaret ettik.

0

NouvArt olarak 12 Mayıs 2019 Pazar günü, dünyanın en eski sanat dalları arasında yer alan balenin ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden biri olan ve aynı zamanda İstanbul Devlet Opera ve Balesi baş dansçısı Erhan Güzel’i bir süredir eğitimler vermekte olduğu Mutlu Bale Okulu’nun Çekmeköy Şubesi’nde ziyaret ettik. İzlenimlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bale, parmak uçlarında durularak yapılan çok zor bir dans türüdür. Tarihsel bağlamda incelendiğinde; bale sanatının ilk olarak İtalya’da Rönesans döneminde mim sanatçılarının gösterilerinde icra ettikleri adım tekniklerinin disipline edilmesiyle ve belirli bir koreografiye oturtulmasıyla ortaya çıktığını görüyoruz. Daha sonraları ise, Fransa’da başta kral olmak üzere sarayın tüm desteğini arkasına alan bale sanatı, 17. yüzyıl sonlarında Danimarka ve İsveç’e kadar yayılmayı başarmıştır. Diğer bir yandan, Rus Kültürü’nün bale sanatının gelişiminde ayrı bir yeri ve önemi olduğunu eklemek gerekir tam da bu noktada: 18. yüzyılda Rusya’ya ulaşan bale, “Uyuyan Güzel”, “Fındıkkıran” ve “Kuğu Gölü” gibi günümüzde hâlâ sahnelenmeye devam eden birbirinden değerli eserleri art arda sanat dünyasına kazandırmıştır.

Günümüzde balenin ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden biri olan Erhan Güzel, atölye öncesi öğrenciler ve ebeveynler ile yaptığı sohbette, balenin tarihçesine kısaca değindikten sonra, sanatın konuştukça çoğaldığına vurgu yaparak, bu mesleğin büyük bir aşkla ve tutkuyla yapılabileceğini ifade etti. Her şeyden evvel bedenlerin eğitildiğinin altını çizen sanatçı, bilhassa ebeveynlere bu hususta büyük görevler düştüğünü, onların erkek ya da kız ayırt etmeksizin evlatlarını bale sanatına özendirmelerinin son derece önemli olduğunu söyledi. Ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Tekniğin olağanüstü yüksek seviyede ön plana çıktığı bir sanat dalı, bir dans türüdür bale. Bu yüzden de hiçbir şekilde korkmadan ve yılmadan üzerine gitmek, çalışmak gerekir. Hemen her işe, her disipline olduğu gibi, baleye de küçük yaşlarda başlamak son derece önemlidir… Diğer bir yandan da gençlik elden gitmediği müddetçe, baleye başlamak ve hatta bu işte, bu sanat dalında yükselmek için de asla geç kalınmış sayılmaz.

Erhan Güzel’in 12 Mayıs Anneler Günü etkinliği kapsamında çeşitli yaş grupları ve yetişkinlere yönelik workshop yaptığı Mutlu Bale Okulu, 2009 yılında Yonca Anıl tarafından kurulmuş. Kurulduğundan bu yana da, Bağdat Caddesi ve Çekmeköy’de yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm bireylere sanat sevgisi aşılamak ve yaymak amacıyla eğitim ve öğretim veren bir kurum olmaktan asla ödün vermemiş. Kurum yöneticileri Yonca Anıl ve Mutlu Cankup’un üzerine basa basa söyledikleri gibi; buraya öğrenci olarak gelen herkes için, sanatın hayatlarının en önemli ve kopmaz bir parçası olmasını ve zamanla da bunun bir yaşam felsefesi ve disiplini hâline dönüşmesini sağlayabilmek en birincil görevleri olmuş.

Erhan Güzel’in çocuklar ve yetişkinlerle gün boyu süren bale dersinin bitimini Robert Musil’in şu sözüyle bitirelim: “Sonsuzluk bazen damlalar halinde akar…”

Elif Hopyar
Önceki İçerikGülsin Onay: “Piyano çalmak benim için nefes almakla eş değer…”
Sonraki İçerik72. Cannes Film Festivali
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments