Şükrü Avşar: “Bu kriz çözülmezse batarız”

0

Yapımcı Şükrü Avşar, Mars Cinema Group ile Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Yılmaz Erdoğan gibi isimler arasında çıkan ‘patlamış mısırlı bilet’ tartışmasını değerlendirdi. Sinemada yerli ve milli olmanın çok önemli olduğunu belirten Avşar, “Eğer bu kriz çözülmezse Türk sinemasının geleceği tehlikeye girer ve sinemamız batar” dedi.

Şükrü Avşar, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’ın sorularını yanıtladı. 

Krizin iki tarafında da bulunan bir isim olarak Avşar, öncelikle yapımcılar ve sinema işletmecilerinin Türk sinemasının geleceği için mutlaka uzlaşması ve ortak bir paydada buluşması gerektiğine işaret etti. Türk sinemasının 1980’lerde de benzer bir krize girdiğini belirten Avşar, şöyle konuştu:

– O dönemde de Türk filmleri haklarını almadıkları için sinemamız kayıp bir dönem yaşadı. Kriz çözülemedi ve sinemamız battı 80’lerde. Sinema salonlarında hakimiyet yabancı filmlere geçmişti. Aynı şeyi bir daha yaşamamalıyız. Sinemada yerli ve milli olmak çok önemli. Eğer bu kriz çözülmezse Türk sinemasının geleceği tehlikeye girer ve sinemamız batar. Biz şu anda hem dizilerimizle, hem sinemamızla dünyaya ihracat yapan bir ülkeyiz. Bu avantajımızı kaybetmemeliyiz.

Yapımcıların iyi film yapmak için büyük bütçeler ayırdığına da dikkate çeken Avşar, sözlerine şöyle devam etti:

— Yapımcılara bazı işletmeciler tarafından bilet fiyatlarında yeterli hakkın verilmediği bir gerçek. Bu konuda yapımcıları haklı buluyorum. Sinemacı kimliğimle daha kaliteli filmlerin ortaya çıkması için yapımcılara daha çok pay verilmesi gerektiğini savunuyorum. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki, sahip olduğum Avşar Film Salonları’nda yapımcılara piyasada en üst oranda pay veren işletmeyim. Hatta yapımcıların şu anda talep ettiklerinin de çok üstünde. Salonlarımda biletler üzerinden promosyon yapılmıyor. İlla bir promosyon yapılacaksa da, bunu gişeden değil, büfeden yapıyoruz. Bu yüzden de hiçbir yapımcı ile problem yaşamıyorum.

– Ancak bu krizdeki tek sorumluluğu da salon işletmecilerine yüklemek yanlış olur. Yapımcılar da bir araya gelip bazı kararlar almalı. Film maliyetleri çok yüksek. Eskiden 300 bin gişe yapan filmden bile kar edilirken, bugün 1 milyon iş yapan film zarar edebiliyor. Bunun nedeni ise maliyetlerdeki artış. Bu maliyetin önemli bir bölümünü de oyunculara verilen paralar oluşturuyor. Oyunculara yüksek miktarda para vermek yerine prodüksiyona bütçe ayrılmalı. Şu andaki sistemde, oyunculara film daha gişe yapmadan büyük paralar veriliyor. Bu doğru değil. Avrupa’da ve Amerika’da yapımcılar oyunculara filmin gelirinden pay veriyor. Biz de böyle yapmalıyız. Yani bu sorunu çözmek için sadece salon işletmecileri veya yapımcılar değil, oyuncular da dahil olmak üzere herkes fedakarlık yapıp, taşın altına elini koymalı.

Sputniknews
Önceki İçerikNEDEN KADIN DOKTOR? Neden Olmasın Dedim!
Sonraki İçerikErdem Sudabay’ın son single’ı: “4 Mevsim Aşk”
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments