Yeni Nesil Pandora’nın Kutusu: Açmak ya da Açmamak; İşte Bütün Mesele Bu | Cebimdeki Yabancı

"Cebimdeki Yabancı’nın büyük bir bölümü tek mekanda geçiyor, bu durum da filmdeki bireyler arası gerilimin çok daha yoğun yaşanmasını ve izleyicilere bu gerilimin başarılı bir şekilde yansımasına olanak sağlıyor."

0

Ümit Ünal’dan Ferzan Özpetek’e değin birçok ünlü yönetmenin filmlerine değer katan oyunculuk performanslarıyla ve neredeyse canlandırdığı her karakterle zihinlerimize kazınan Serra Yılmaz, ilk yönetmenlik deneyimini 2016 İtalyan yapımı Perfetti Sconosciuti’nin yeniden çevrimi Cebimdeki Yabancı ile gerçekleştirdi.

Filmin konusunu yemek için bir araya gelen yedi yakın arkadaşın, başlattıkları bir oyun sonrası arapsaçına dönen ilişkileri oluşturuyor. Çocukluklarından itibaren arkadaş olan erkeklerin, eşleriyle beraber katıldıkları bu yemekte, Pandora’nın Kutusu misali cep telefonlarına gelen mesaj ve çağrılarla sırlar ortaya döküldükçe, aslında birbirlerini çok da iyi tanımadıkları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Çiftlerin yemeğe giderken gösterilen gerilimli ilişkileri, cep telefonlarındaki sırların ifşa olmaya başlamasıyla tırmanıyor. Yer yer gülümseten, yer yer düşündüren filmin genelinde ise gerilim dolu bir hava hakim.

Cebimdeki Yabancı’nın büyük bir bölümü tek mekanda geçiyor, bu durum da filmdeki bireyler arası gerilimin çok daha yoğun yaşanmasını ve izleyicilere bu gerilimin başarılı bir şekilde yansımasına olanak sağlıyor. Gecenin ve gerilimin ay tutulmasıyla paralel ilerlemesi de “akıl tutulması” yaşanması durumunu ve içimizdeki canavarın dışarı çıkışını fazlasıyla destekliyor.

Filmin jeneriği İtalyan Sineması’na gönderme niteliğindeki yemek hazırlığı ile akıyor. Egzotik ve Akdeniz’e has yemeklerin hazırlandığı, oldukça elit bir yemek olacağını belli eden bir ortamdan, oyunun başlaması ve sırların ifşası ile aslında elit kesim ile diğer insanların kavgalar ve ilişkiler konusunda nasıl aynı seviyeye indirgendiği görülüyor. Böylelikle toplumun yüksek tabakası ile düşük tabakası arasındaki uçurum ortamın gittikçe gerilmesi sırasında yerle bir oluyor. Toplumsal olaylardan uzak, halktan kopuk olarak geçen konuşmalar ve sohbet, sırların ortaya dökülmesiyle adeta bir sokak ağzına dönüşüyor. Tüm bunlara rağmen tüm sırların yalnızca aldatmaya dair olması ve sorunsuz görünen ancak sorunlu olan ilişkilerin aldatmayla sonuçlanacağının altının çok çizilmesi biraz rahatsız ediyor. İlişkiler, evlilik, ebeveyn ya da karı-koca olmak gibi “çift olmaya” dair neredeyse her konu yemek sırasında masaya yatırılıyor. Bu bağlamda birçok çiftin filmin sonunda kendini ve ilişkisini aynı şekilde masaya yatıracağı söylenebilir.

Cep telefonlarının daha doğrusu akıllı telefonların hayatımızı bu kadar ele geçirmesi hakkında birçok korku filminden sonra, bu kez gerilim ve komedi türünde ilişkileri bu bağlamda masaya yatıran Cebimdeki Yabancı, oyuncuların performanslarıyla da göz dolduruyor. Çağlar Çorumlu,Şebnem Bozoklu ve Buğra Gülsoy’un solo çıkışları, Belçim Bilgin ile Serkan Altunorak, Şükrü Özyıldız ile Leyla Lydia Tuğutlu’nun gerilimli uyumları filmin gerçekçiliğini ve inandırıcılığını oldukça destekliyor.

Sonuç olarak Cebimdeki Yabancı; düşündüren, yüzleştiren, sorgulayan ve sorgulatan, başarılı performanslarıyla aklımızda yer edecek başarılı bir uyarlama. Gösterimdeyken Serra Yılmaz’ın ilk yönetmenlik denemesi olan bu İtalyan uyarlamasını kaçırmamanız şiddetle tavsiye edilir.

Not: 7,5

Önceki İçerikAli Bayar: “Her yaptığım işin kendine göre ayrı heyecanları oluyor”
Sonraki İçerikVincent Castiglia ve Kan ile Sürrealist Sanat
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments