Kadim Anadolu’dan, Dünya Tarihi’ne Bir Hediye: “Atiye”

0

Asırlar öncesinden taşlara kazınmış olan, yerin kilometrelerce altında bir sembolü çocukluğunuzdan beri çizdiğinizi anlasaydınız ne yapardınız? Korku, heyecan, panik, özel olduğunuzu düşünmek arasında gider gelirdiniz muhtemelen. Belki başka karmaşık duygu ve düşüncelere de dalardınız. Peki, Atiye bu bilgilerle ne yapıyor? Atiye’nin yaşamı bu fark edişle birlikte tamamen değişiyor. İnsanlık tarihinin gizemlerini aydınlatacak bazı şeyler yaşarken, aslında kendi kişisel yolculuğuna çıkıyor. Zaten dizi boyunca sorulan en önemli soru da “Sen kimsin Atiye?” şeklinde senaryoda yerini alıyor. Dizinin bazı replikleri de not alınacak cinsten. Özellikle de “Mümkün, senin rızandır!” sözü tüm ana fikri verebilir ve üzerinde çokça düşünülesi. Eskilerin, kırk kere söylenenin olacağını ilan etmeleri gibi, dizide sıkça sözün büyü olduğuna dair göndermeler bulmak mümkün.

Aslında en başından beri vurgulandığı gibi hikayenin merkezinde, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası listesinde yerini alan Göbeklitepe var. İstanbul’dan çıkıp, Göpeklitepe ve Nemrut’a uzanan hikaye de kadim gizemler ve insanlık tarihini değiştirecek bilgiler üzerinden işlenmeye çalışılmış. Dizi, Şengül Boybaş‘ın Dünyanın Uyanışı isimli kitabından esinlenerek senaryolaştırılmış. O sebeple kitaplardan uyarlanan, gizem ve drama dizileri kategorileri ile seyirciye sunuluyor. İlk sezon sekiz bölümden oluşuyor. İkinci sezon konusunda Netflix’ten hala bir açıklama yapılmadı. İlk sezonun son sahnesi ise ikinci sezon konusunda merak duygusunu tetikleyecek şekilde planlanmış.

Düşünen ve daha yüksek bir planın parçası olduğunu kavrayan her insan varoluşu sorgular mı? Sorgularsa neler değişir, sorgulaması da planın bir parçası mıdır? Her sorgulama kendimizi bulmamıza yardım eder mi yoksa çok sevdiklerimiz de dahil kayıplara kapı mı açar? Bazen ilahi planı kavramak için, aklın imkanlarından sıyrılıp, deli olmaya gönüllü olmak da gerekebilir mi? Atalardan gelen yeteneklerimiz ya da lanetlerimiz nelerdir? Bu ve buna benzer soruların yanıtlarını arayan yapısıyla Atiye, insanın kırılma noktalarına dokunmaya çalışıyor.

Başrolleri Beren Saat ve Mehmet Günsur’un paylaştığı Atiye’de Meral Çetinkaya, Başak Köklükaya ve Civan Canova gibi tecrübeli oyuncular yer alıyor. Aynı zamanda Melisa Şenolsun ve Metin Akdülger gibi genç oyunculara da yer verilmiş. Oyuncular arasındaki uyumun ve tılsımın çok derin hissedildiği dizilerden biri değil Atiye. Aslında oyuncular arasındaki uyumsuzluktan beslendiğini bile düşünebilirsiniz. Ressam Atiye’yi canlandıran Beren Saat ve arkeolog Erhan’ı canlandıran Mehmet Günsur’un uyumu ise çok daha belirgin. Belki bu duygu aynı amaç için mücadele eden iki ruhun buluşması gibi de algılanabilir. Özellikle kadın oyunculara dair bir tespitim de son derece doğal, makyajın yok denecek kadar az olduğu gerçek halleri ile ekran önünde olmaları. Bu tutum da hikayenin akışında geçen durumları desteklemek açısından başarılı olmuş.

Senaryo boyunca, aceleye gelmiş etkisi bırakan kopukluklara ve zorlama izlenimi veren bazı sahnelere rağmen, gizemi çözme duygusu sizi ele geçiriyor. En önemlisi de Anadolu topraklarına ait kadim bilgilerin dünyaya iletilmesine vesile olması bakımından dizi izlenmeyi hak ediyor. Netflix’in ikinci orijinal Türk yapımı dizisi olması itibariyle de önemli. Üç günlük yayın geçmişi ile Netflix Türkiye’de 2019’un en popüler 10 dizisi arasında 1. olması da tesadüf olmasa gerek. Bu sonuç elbette bir takım parametrelere göre oluşturulmuştur. Ancak bir yıllık izlenme geçmişi olan yabancı yayınları sollayıp, 2019 yılına dahil edilmesi ve ilk sıraya oturması, izlenmesi için geliştirilen stratejinin de bir parçası gibi.

Zaman algısının insana öğretilen düz bir yapıda olmadığının da vurgulandığı Atiye, geçmişe dair dönüşlerle de konuyu pekiştiriyor. Dizi, zamanı gelmeyen hiçbir keşfin, buluşun tarih sahnesinde yer alamayacağını, bilinç düzeyinde algılanamayacak olan tüm bilgilerin zamanını beklediğini de iyi işlemiş. Geçmişin geleceğe yansıttıkları, ruhla maddenin birbirine etkileri, gerçeğin acıtsa da şifaya yol olduğu; sayılar, çözülmesi gereken gizemler, aksiyon dolu bir hikaye izlemek isterseniz Atiye tam size göre.

Atiye’ye konu olan kitabın tanıtım bülteninde de belirttiği gibi “Sıradan biri olman sıra dışı bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor.” Özetle, kaderini seversen sana vereceği hediyeleri tahmin bile edemezsin. Bu hediyelerin bildiğin kılıklarda olamama ihtimalini de kabul edebilirsen, gerçeklik en şahane haliyle sana açılır. Ve doğru bildiklerini bırakma, konfor alanlarından çıkma cesaretinde olanlar, sadece korkularıyla yüzleşebilenlerdir. Atiye size kim olduğunu anlatırken, siz de yanıtı bulduğunuza inanana kadar sorun kendinize: “Ben kimim?”

İyi seyirler…

Tuğba Uzüğüten
Önceki İçerikEminem’den eleştirilere yanıt: Aşırı hassaslar, kolay kırılanlar için değil
Sonraki İçerikKim suçlu diye sorarken kendimi suçlu bulduğum oyun: Orijinal Günahlar
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments