Koridor’da… | Barlas

"Benim yüzleri bulmuştur herhalde yayınlanmış söz müziklerim. İçlerinden hepsi başarılı olamadı ama bilinenlerin hepsinden de razıyım sağolsunlar çok güzel yorumladılar..."

0

Sevgili Barlas, 90’lardan bu yana şarkılarını çok sevdiğim, hangi müzisyen Barlas şarkısı ile çıkış yapar ya da söylerse onu da sevip-takip ettiğim, birlikte -yine müzik için- yol arkadaşlığı yapmaya başladığımızda ise geçmişte aynı çevrelerde dolanıp, aynı insanlarla dostluk kurup nasıl olup da bizim o zamanlarımızda denk gelmemiş olmamıza karşılıklı şaşırdığımız; neyse ki son 4 -5 senedir müziği ve müzisyenliği dışında arkadaşlığını da hayatıma katma mutluluğunu yaşadığım bir isim.

Barlas’a kendisiyle söyleşi yapmak istediğimi ilettiğimde şunu da ekledim: 90’lardan bu yana fazlaca söyleşi yaptın, şarkıların biliniyor ve çok seviliyor, internette hakkında bilgi bulmak isteyen bulabilir. Yani ben seninle biraz daha farklı bir söyleşi yapmak istiyorum dedim.
Aslında Barlas ile başladığım ve ara ara hepinizin çok sevip tanıdığı müzisyenlerin farklı yönlerine odaklı olacak yeni bir tarz söyleşinin de ilk adımı olur belki bizim sohbetimiz; kim bilir? 🙂

Bu arada söyleşimizi okuyanlara önerim; Barlas’ın geçtiğimiz aylarda yayımladığı son şarkısı “Bu Şehre Yaz Gelmiyor”u arka fonda açın ve söyleşimizi öyle okuyun. Şarkı bitince sırada yine harika Barlas şarkıları seni bekliyor olacaktır zaten. 🙂

Bu sefer girizgahı uzun tuttuğumun farkındayım; hemen sorularıma geçiyorum.

Zamanında Ankara’dan İstanbul’a gelmişsin. Hala İstanbul’da bir Ankaralı mısın yoksa artık “Ben de İstanbullu oldum” diyor musun? Bunu neden soruyorum; İstanbullular için Ankara biraz gridir, senin için hissi nasıl?

Barlas: Güzel bir konu bu. 🙃
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim o zaman içimdeki Ankara canavarını (iyi anlamda) asla durmadı ve durduramıyorum. Ben Ankaralıyım, secerem Ankara yerlisi değil ama Dede/Anneanne’den beri orada yerleşilmiş ve Ankara’nın Cumhuriyet ile organik bir bağlantısı vardır, Ankara’nın bilmem kaç kuşak yerlisi olmak dışında “Ankara’lılık” diye bir mevhum vardır ve O Ankaralılara gözün kapalı güvenebilirsin. Gelir durumu, sosyal statüsü vs.ne olursa olsun iyi, açık fikirli, ilerici, entelektüel, haddini bilen, efendi vesaire öyle insanlardır… Asla zarar gelmez, üçkağıtçı çıkmaz, satmazlar, ferasetleri iyidir falan işte; yani şu andaki genel durumla uyumsuzdurlar. 😀 Ama tabii dile kolay 30 senedir de İstanbul’dayım, peki tam %100 İstanbullu oldum diyemem anlayacağın…
Neyse 50/50 diyip konuyu bağlayalım. 🙂

Peki İstanbul’a ilk taşındığın zamanki duygularını hatırlıyor musun? Şu an senin için İstanbul ne histe?

Barlas: Yani benim İstanbul’a yerleşme öyle bir anda yatağı yorganı yüklenip göçme şeklinde olmadı tabij, biraz uzunca döneme yayılan doğal bir süreçti. Fakat şöyle birşey oldu: O sıralar ve o ana kadar Ankara’da ne kadar çevrem, arkadaşım vs varsa herkes aynı son katrede İstanbul’a yerleşti bir cins HİCRET 😀 gibi oldu yani. O yüzden sadece deniz olan bir yere gelmişiz duygusu oldu ki burada da zaten dünya kadar arkadaşımız vardı, onlar da Ankara’ya gelir giderdi. Yabancılık çekme gibi bir durumum ruh halim olmadı yani. Zaten direk 5 clupte sahne almaya başladık çok eğlenceliydi.
Şu an?.. Asıl şu an İstanbul’a yeni taşınmış gibi hissediyorum desem yeridir. 🙂 Bir değişik oldu her şey. Demem şu ki; yurtdışına çıkmaya, masrafa gerek kalmadı yurtdışı burada artık.

Ben de dahil senin gibi çok fazla jenerasyona şahitlik etmiş bir müzisyen görünce hemen o dönemlerle bugünleri karşılaştırma sorularına yöneliyoruz sanırım. Ki sorularımı hazırlarken ve birlikte çalıştığımız için de çokça bu tarz sorulara yanıt verdiğini biliyorum. Ben senden yine karşılaştırma isteyeceğim ama bu sefer de yine müzik değil; sosyal çevre, arkadaşlık, yaşam üzerine olsun mu karşılaştırmamız?

Barlas: Valla son 2-3 yıldır sosyal hayatım sıfıra yakın ama genel bir bakış ile tabii ki eski dönemlerde daha bir gençlik vardı falan… Yani her ne kadar her jenerasyonla anlaşabilen biri olsam; enerjim yerinde olsa da kendi jenerasyonum veya jenerasyonlarımızın hayat şekli değişti, devreye daha bir tansiyon- şeker ilaçları- çoluk çocuk uğraşları vs. girdi. Gerçi ben hâlâ tek tabancayım ama hayat tam olarak eskisi gibi olamıyor hem zaman… Ortamlar değişiyor.

Geçmişten günümüze tek tek saymayayım ama birçok sevilen müzisyenin senin şarkılarını okuduğunu biliyoruz. Hiç şu şarkımı bu isim okusaydı dediğin oldu mu ve tam tersi olarak şarkını verip pişman olduğun bir durum yaşadın mı? Polemikler gündüz kuşağında ben isim istemiyorum sadece evet hayır gibi bi yanıt ve belki bir de nedeni için kısa bir açıklaman yeterli. 🙂

Barlas: Benim yüzleri bulmuştur herhalde yayınlanmış söz müziklerim. İçlerinden hepsi başarılı olamadı ama bilinenlerin hepsinden de razıyım sağolsunlar çok güzel yorumladılar, gerçek konuşuyorum. Zaten öyle çok da titizlenen biri değilim. “Olduğu kadar, olmadı kader” kafasında biriyim. Hepsi de yorumladıkları şarkılarıma kişiliklerini koydular, hatta ekol oldular falan bu da mutluluk verici zaten. Kendilerine uyan şarkıları tercih ettikleri için cuk oturdu hepsine. Yani olmadı o sorduğundan. 🙃

Bu arada polemikler demişken toplumsal yaşanan olaylardaki absürt, tepki gösterilmesi gereken birçok konuyu ben senin Facebook paylaşımlarından öğreniyorum. Tüm paylaşımların arasında son dönemde en takıldığın konu ne?

Barlas: Cehalet ve yarı cehalet! Her şeyin başı bu diyeceğim ama bazen de emin olamıyorum acaba bazı şeylerin farkında olunduğu halde mi özellikle burnun dikine, kör kör gözüm parmağıma gidiliyor. Yani cehalet derken tahsil cehaletinden bahsetmiyorum, nasıl anlatsam ben 4 boyutlu düşünmeye çalışan; bunu da çoğunlukla becerebilen biri olarak, 3 hatta 2 boyutlu düşünen ve öyle davranan insanlara katlanamıyorum. Aymazlık ve cehalet kötülükle kankadır hatta ayrılmaz ikilidir. Bu arada cahil kesim derken bir kesimi kastetmiyorum her toplum kesitine yayılmış feci bir aymazlık var. Bir de şöyle bir durum var: Kabullenememe! Yalnız bu kabullenememe konusunda toplum katmanlarını eşit tutarak bir oportünizm yapmayacağım; hayat biçimi diretmesi! MİSAL: Ben hayatımda karşıdakine:“Sen de LGBT olacaksın lan” diyen bir LGBT birey duymadım veya “Soyun! Sen de şort giyeceksin, mini etek giyeceksin” diyen birini. Ya arkadaşım insanlar bir sabah uyanıp “Hadi bugün gay olayım, lezbiyen olayım; hayatımda bir değişiklik olsun!” diye LGBT birey olmaz. “O yaradılışından gelen bir durumdur. Yani toplumda yaftalamak ve insanları düşüncelerinden dolayı en ağır şekilde damgalamak bir hayat biçimi haline geldi. Voleybol kadın takımımızın harika oyuncusu bir kızcağıza yapılmadık hakaret bırakılmadı bu nedir ya? Haksızlığa adaletsizliğe gelemiyorum ben. Şiddet ve merhametsizlik toplumu olduk. Yukarda verdiğim örnek sadece bir konuydu. Ya bu soru çok uzar “Arka Sokaklar” dizisini geçer yani… 😀 Yıllarca yazabilirim durmadan. İnsanın yaşadığı yer onun yurdudur ve herkes yurdunun iyi, müreffeh ve güvenli olmasını ister gerisi teferruattır. Değeri, o yurt kaybedildiğinde kafalar duvarlara vurularak anlaşılır.

Sosyal Medya’da aktifsin ama benim gözlemim az önce de örneklendirdiğim üzere daha çok Facebook. Oradaki paylaşımlarını sık görüyorum. Neden Facebook? Bir de hiç ısınamadığın sosyal medya ya da medyalar hangisi?

Barlas: Bilmem Facebook bana daha sıcak geliyor, genelde gençler Facebook’u biraz aşağı görüyor; yaşlı işi falan diye düşünüyorlar ama mesela Instagram bana biraz daha poser geliyor, çok fikir yeri değil yani plajda ayak selfisi için daha uygun belki… Ama Facebook’a hem ayaklarını koyup, hem de fikir yazabiliyorsun 🙃 Twitter yani yeni adı ile X’e  çok ısınamadım; daha çok gazete ve trolleme yeri gibi geliyor… Gerçi çok sık girip bilgileniyorum ama sosyal medya sosyalliğim ve paylaşım yerim Facebook benim.

Bu arada TikTok’ta da sıfır paylaşımın olsa da çok vakit geçiriyorum; yakında oynamayı (şıkıdım şıkıdım) sökebileceğimi öngörüyorum.🕺🕺😀

Sence bunca sosyal medyanın hepsine yetişebilmek mümkün mü?

Barlas: Yani profesyonel iletişimci falan değilsen bilmiyorum mümkün değil heralde .Yetişebilme olayını anlamadım sadece pek…

Yetişebilmeden kastım Facebook, X, Instagram, Linkedin, Mastodon, Bluesky, TikTok, Pinterest, Threads, ….. ve bunun gibi birçok sosyal medyayı aynı anda kullanmaya çalışmaktı.
Bence de zor, çok zor bireysel bir kişinin hepsine vakit ayırabilmesi. Herkes kendine yakın bulduğu mecraya daha çok odaklanıyor olarak gözlemliyorum.

Fazla derin konulara daldık gibi ve senin de dediğin üzere konuştukça konuşuruz bunları; başka zamana ufak bir ertelemeyle yeni sorularıma geçiyorum. Ve yeni konulara…
Çok sportif bir yapın var peki sporla aran nasıl? Cidden bizler bile yakınlarımızın bu kadar özel alanlarını bilmediğimizi fark ettim şu an bu soruyu sorarken. Biz de mi sadece müzik konuşuyoruz nedir? 🙂

Barlas: Hayatımda sadece bir kere spor salonuna gittim desem inanır mısın? 🙃 Yürümeyi seviyorum ve evim 5nci katta, asansörü de yok. Bir de beslenmeme bayağı bir dikkat ederim. Mesela son yıllarda işlenmiş şarküteri ürünleri, mayonez, ketcup, konserve gıda falan ağzıma sürmedim, şekerle/tuzla da ilişkimi kestim.

Kedin evin patronu gibi duruyor? Durum gerçekten öyle mi? Nasıl aranız?

Barlas: Kediler zaten patrondur, gerçekten doğanın en gizemli ve değişik canlılarından (bir de kurt tabii ki). Bazen kişilikleri karşısında ezildiğimi itiraf etmeliyim. Asla eyvallahları yok ve öngürülemezler, çok “cool”lar. Benimki aslında kedi olmayabilir; panter, vaşak gibi falan bir şey. 😀 11 yaşında ve evcilleşmek için patisini bile kıpırdamadı bunca sene ve ne kız arkadaşlarıma, ne anneme ne de kardeşime, …. hiç kimseye bir kere bile kendisini sevdirttiğine şahit olmadım. Tabii deneyenler oldu 😀 ama patiyi yediler anında. İşte kavga gürültü karmaşık bir ilişkimiz var geçinip gidiyoruz. Mamalarını sağladığım, kum kabını temiz tuttuğum sürece yaşamama izin veriyor sağolsun. 😀

Şu an bir şarkını buradaki okuyucularımıza önersen bu hangisi olurdu? Nedenini öğrenebilir miyiz ve şarkının hikayesini de tabii? Bu söyleşimizin son sorusuydu; şarkının linkini de bırakıyorum.

Barlas: Ya gerçekten çok zor bir seçim ama demin rastladığım için denk geldi. Özlem Tekin’e verdiğim: BAHAR

Ve benden de son albümümüz:

“BU NE DÜNYA KARDEŞİM”in tümü…

Barlascığım, okuyucularımızın da eşlik ettiği kocaman bir masada sohbet ediyormuşçasına hissettiğim bir söyleşi oldu benim için, teşekkür ederim. Senin eklemek istediğin bir şey var mı?

Barlas: Var 🤙

“ATA’M İZİNDEYİZ “❤️ Asıl ben teşekkürlerimi sunuyorum Beyzacığım bulunmaz ender bir Cansın. 🙏

Önceki İçerikBu Hafta Vizyona Giren Filmler (29 Eylül 2023)
Sonraki İçerikFerit Tunçer’den ilk solo albüm
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments