MüziKoridor #3

"Yazımı okumadan önce yazdıklarımın çok şahsi olduğunu, kimseyi kırmayı, onca emek ve hayalin boşa gitmesini istemediğimi; tam tersi başka açılardan dikkat çekmeye çalıştığımı umarım kalemim anlatabilmiş olsun."

0

Bir Cuma şarkı gecesinin ardından; çıkan şarkıların hızında yazmak ve tüm şarkılara değinmek imkânsız olsa da, müzik sektörünü kendi açımdan değerlendirdiğim ve dikkatinizi çekmek istediğim projeleri içeren yeni MüziKoridor’u umarım keyifle okursunuz.

Yazımı okumadan önce yazdıklarımın çok şahsi olduğunu, kimseyi kırmayı, onca emek ve hayalin boşa gitmesini istemediğimi; tam tersi başka açılardan dikkat çekmeye çalıştığımı umarım kalemim anlatabilmiş olsun.
Yazımın ulaştığı müzisyen dostlar: Beğendiklerim dışında, yorum ve eleştiriye denk geldiyseniz yazdıklarım sizi de düşündürüyorsa iyi ki yazmışım; okuduklarınızı geçerli bulmuyorsanız da yolunuz kendinizce doğru ve ben en azından sizin bundan emin olmanızı sağlamışım demektir.
Ve sevgili müzikseverler: Lütfen sevdiğiniz şarkılara sahip çıkın, onların yer aldığı listeleri beğenin, kendi listelerinizi oluşturun; sosyal medyalarınızda sık sık paylaşın ve tabii olmazsa olmaz sevdiğiniz müzisyenlerin sosyal medya hesaplarını takip edin.

Haftanın dikkat çekeni: Yangın "Kafası Karışık"

Müzik adına yeni çıkanları derlediğim, ara ara da müziğe dair görüşlerimi kısa notlar şeklinde ilettiğim yazımda onca şarkı arasında yeni keşfettiğim ve müzikleri ile heyecanlandıranlardan oldu Yangın. Son bir senedir aktif yayımlamışlar şarkılarını ama benim radarıma yeni takıldı. Yakın takipteyim artık, gelecekte haklarında daha uzun yazılar da yazmak dileğimle…

En Beklediğim: Demirhan Baylan – Neden Müzik?

Aylar önce haberim olan şarkıyı sonunda dinledim. Sorgulayan, anlamları müziği ile birleştiren üstadın şarkısındaki “Ah şu ses var ya”…

Siz de kulak verin bence…

Atak bir geçen yıl sonrası bu sene daha suskundu Demirhan Baylan. Mart ayında yayımladığı “A Yüzü Akustik”ten sonra ilk ses verişi. Umarım yeni şarkılarına ulaşmak için daha etkin bir döneme girmişizdir yine.

Merak?

Size de oluyor mu bazı isimleri biliyorum ama şarkılarını hiç dinlemediğimi fark ediyorum. Müziği ulaşan bir şekilde ismini tanıtıyor istikrar ve sabrıyla ama şarkısından önce ismi öğretildiyse PR vb çalışmalar ile şarkısını merak etmiyorum? Sanırım dayatılıyor hissi devreye giriyor, bunun birçok müzik dinleyeninde de olduğunu düşünüyorum.
Müzik ulaşmalı önce, bilinirlikten bile önemli. Sonrası geliyor; müziğinize güveniyorsanız tabii.

İkiye On Kala müziğin moda halini yakından takip ediyor.

İkiye On Kala, başından bu yana severek takip ettiğim; liste başı şarkılarıyla bulunduğu yeri hak etmiş bir proje. Alternatifin hit olduğu dönemlerde o alanda iyi şarkılar yayımlayan İkiye On Kala, yeni janra da uyum sağlayarak; alternatif döneminden günümüze adını sürdürebilen nadir projelerden.

Bazı şeyler sadece telefonda değil, yazıda da eksik anlatılır… Ama deneyeceğim: Şarkı İkiye On Kala potansiyelinde değerlendirildiğinde azdır, değildir tartışılır ama zamanın ruhu tam da böyle şarkılar olduğu için projeyi başarılı kılıyor.

Turhan Oğuzhan Atay’dan “Yarın”a şarkı.

Birlikte çalıştığım müzisyenlerden olan Turhan Oğuzhan Atay, günümüzde sözlerin kafiyeden ileri gitmediği bir ortamda derin şarkı sözleri ile dikkat çeken isimlerden. Elektronik altyapısında rock ve diskoya göz kırparak, slow ve hareketli ritimleri aynı şarkıda buluşturan müzisyenin farklı ses rengini de çok beğeniyorum.

Alper Fıratlı sessizliğini bozdu.

Yakın zaman önce Amerika’ya taşınan Alper Fıratlı geçtiğimiz aylarda yeni şarkısı “Konuşmamız Lazım”ı sevenleriyle buluşturdu. Şarkıyı hem İngilizce hem Türkçe olarak yayımlaması da ayrı hoş olmuş.
Şarkının klibindeki kedisini yakın zaman önce kaybetmesi ise şarkının klibini ayrı anlamlı kılıyor. ?

Tuna Kiremitçi'yi tebrik ederim.

Ülkemizde bir heves başlayan projeler ya amaca ulaşır ulaşmaz ya heves geçer geçmez bırakılır, uzun süreli devam eden çok çok azdır; özellikle de konu sanat alanıysa.

Tuna Kiremitçi ise uzun süredir düet projesini başarılı bir şekilde devam ettiriyor.

Düetle devam…

Yazıma yine sevdiğim bir düetle devam ediyorum. Şarkı 6 ay önce çıkmış olsa da “Şarkılar eskimez, modaları geçmez” mottomla “Ayın Koynu”na değinmek istiyorum.
Mahmut Çınar ve Gözde Öney daha önce de birlikte çok sevilen düetlere imza atmışlardı: Eski Bahar Şarkısı (Sen Oku), Satır Satır…

ve şimdi de “Ayın Koynu” ile yine hoş bir parçayı birlikte üstlenmiş ve duyguyu dinleyene geçiren güzel bir şarkı daha yapmışlar.

Fatma Turgut ve Çakal ortaklığı

İyi ve keyif aldığımız düetler yanında anlam veremediğim bir araya gelişler de olmuyor değil.
Bazı ortaklıklar yama gibi duruyor, ruhu beslemiyor ve bana sadece popülerlik kisvesini korumak gibi geliyor.
Öyledir, değildir bilmiyorum; Fatma Turgut ve Çakal ortak çalışması “Kalbe Zarar” çalışmasının da müzik dinleyicisi olarak bana hissettirdiği bu.

Fatma Turgut’un günümüze gelen ismine verdiği emeği, geçmişten günümüze kendisini nasıl özel projelerle ve Model grubuyla kalıcı ve sevilen isimlerden biri haline getirdiğini biliyoruz. Çakal dersek kendi alanında dahi seveni kadar sevmeyeni, müzikalitesini eleştireni bol tartışmalı bir isim.
Bu iki ismi kim bir araya getirdi acaba? Fatma Turgut mesela kaç Çakal şarkısı biliyor, dinliyor ya da tam tersi olarak Çakal, Fatma Turgut çalışmalarının takipçisi bir müzik dinleyeni mi?

Çalışmanın ortaya çıkmasından kim beslenir, kime zararı olur ya da zararı gerçekten olur mu? İnce elenmiştir proje oluşurken düşünülmüştür umarım diyeceğim de şöyle bir dönemde çok değil bir hafta sonra unutulacak şarkılar diyarında bu şarkı da bir renk olur gelir geçer. Kimse de benim kadar analiz falan etmez zaten muhtemelen.

Ama uzun vadede diskografisiyle mutlu olunan bir müzikal geçmişe neden olur mu bunun yanıtı da müzisyenlerde…

Sevdiğim ortak çalışmalardan: Mert Demir & Mabel Matiz – Antidepresan

Bu yazımda çokça düete yer verdim. Zira müzisyenler arasında ortak çalışmalar da arttı. Son düet yorumum; farklı iki janrı biraya getiren Mert Demir ve Mabel Matiz’in “Antidepresan” şarkısı ile ilgili. Mert Demir iyi bir prodüktör, bu sene güzel ortak çalışmalara da imza atmış bir isim. Synth pop’u Mabel Matiz’in karakter tarzıyla çok güzel örtüştürmüş. Şarkının müziğini Mert Demir üstlenmiş; sözleri de Mabel Matiz ile birlikte yazmışlar. Sonuç olarak da her şeyi ile bizzat ilgilendikleri güzel bir şarkı çıkarmışlar ortaya. “MüziKoridor” listesinde Mabel Matiz ile olan şarkı bulunsa da, siz dinlemediyseniz Mert Demir’in geçtiğimiz yıl Tolga Akdoğan’la ortak çalışması 1500’ü de mutlaka dinleyin. Özellikle “Adamlar” severlerden öncesinde bu şarkıyı kaçıran olduysa, şimdi “1500”ü de mutlaka dinlesin.

Toplumsal çalışmalardan: “Ben Dün Gece Öldüm”

İçinde yer aldığım projelerden olan “Ben Dün Gece Öldüm”, Gazi Tıp Fakültesi Öğrencilerinin kurmuş olduğu Müzik Kulübü’nün çalışmalarının müzik olarak yansıyan hali.
Geçtiğimiz yıl sağlık çalışanlarına şiddeti konu alan şarkıları “Beni Yaşat ki” ile ses getiren öğrenciler; bu sene de kadına şiddete dikkat çeken bir şarkı yaptılar.
Gazi Tıp Müzisyenlerinin böylesi zor bir bölümde okurken sanattan kopmayan ve üreten tavırlarına hayran olmamak mümkün değil.
Şarkının içinde rocktan, rap müziğe çok farklı janrları bulacağınız “Ben Dün Gece Öldüm” klibi ile de yüreğinize dokunacak.

Keşfet: Dön Bak Bana

Yeni nesil genç yeteneklerden Eren Coşkun’un farklı tarzını ve dinleyeni yakalayan aurasını ilk notalardan hissetmemeniz imkânsız. Müzik sektörünün amansız devamlı üret sistemine girmemesi ve kendini ifade eden kalitede yer alan şarkıları bizimle buluşturması önemli.

Şarkının bestesinde Eren Coşkun ile birlikte imzası bulunan Deniz Can Baş’ı da “Kırmızı Reçete” grubundan tanıyoruz.

Daha yazacak çok şarkı, benim de dinlemediğim keşfedilmeyi bekleyen çok şarkı var biliyorum. Her yeni güne en az bir tane yeni şarkı dinlemeli. Beğendiklerinizi sosyal medya, mail, yoluyla benimle de paylaşmanızdan çok mutlu olurum.

Yazımda yer alan şarkılardan oluşan müzik listelerine Spotify ve YouTube’dan ulaşabilirsiniz.
Ve linklerini de hemen aşağıda bulabilirsiniz. ?

SPOTIFY

YOUTUBE

Önceki İçerikYasaklı oyun 115 yıl sonra sahnede
Sonraki İçerikİklim aktivistlerinin yeni hedefi Gustav Klimt’in eseri oldu
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments