MüziKoridor #8

"Liyakat, liyakat diye bas bas bağırıp yönetimi eleştirdiğimiz şu dönemde, bizler kendi dünyalarımızın çıkar çukuruna kaç liyakatsizlik gömdük acaba, hiç sorguluyor muyuz?"

0

Yine çokça ara verdiğim MüziKoridor yazımda geçtiğimiz haftalardan bu zamana müzik dünyasını ele alacağım fazlaca konu ve şarkı birikti. Dikkatimi çekenlere yer vermeye çalıştığım yeni müzik yorum yazımda elbette MüziKoridor Spotify listemi de yenilemeyi ihmal etmedim. Yorumlarımı okurken bir yandan da bahsi geçen şarkıları dinlemek isteyen müzik takipçilerini yazının altında bulunan linke davet ediyorum. 🙂

Herkesin ünlüsü kendisine ünlü zamanlarının geçmişten yansıması

Son haftalarda iki olaya ve zıt görüşleri barındıran yorumlarına şahit olduk.
Bir tanesi Uzi’nin Mustafa Sandal’ın sahneye kendisinden sonra çıkıp çıkmaması konusunda yaptığı ve bence kendi karakterini ortaya koyduğu o berbat açıklaması, bir diğeri de bir müzisyenin Özkan Uğur’un kaybı sonrası yaptığı MFÖ’yü tanımıyorum ve şarkılarını saçma buluyorum tarzı açıklamalarının yine keskin farklılıkta görüşleri karşı karşıya getirmesiydi.

Bu iki konunun kesiştiği nokta bazılarımızca herkesin tanıdığını düşündüğü yıllanmış isimleri bir kesimin ya hiç tanımaması ya da duyup sevmeyip önemsememesi ve hatta başarısız (!) bulduğunu açıklamaları konusuydu. Biliyorum çoğunuz bu isimleri nasıl duyulmamış olur diye inanamadınız, böylesi yıllanmış isimleri tanımayanların olması ihtimalini kabul edemediniz.
Oysa bu çok mümkün bir durum. Çünkü yaşadığımız yerle sınırlı olmayan çok başka toplulukların birleşimi bu toplum.
Bunu fark ettiğimizde gelişmeye doğru atacağız adımlarımızı. Çok büyük bir bölümü yok saydığımızın işareti bu kadar uçurum kopukluk.

Bu iki önemli isme, ki biri kaybetmiş olmamızın hüznü içimizde hiç geçmeyecek derecede sevilen bir isim olan Özkan Uğur, diğeri ise dinlersin – dinlemezsin, seversin ya da sevmezsin ama bir döneme sağlam damga vurmuş, kendisine ve başka şarkıcılara bir sürü hit üretmiş bir isim Mustafa Sandal. Bilmeyebilirsin, hadi sevmeyebilirsin de ama saygı duymak durumunda olduğunuzu idrak edememek… İşte bu nokta müziğin getirildiği seviyesizliğin müzisyenlikte karşılığını bulmuş hali.

Mustafa Sandal mübalağa sanatını da yerinde kullanarak (150 hit konusu da başka şekilde tartışılmaya açıldığı için vurguladım) güzel bir yanıt verdi; anlayanlar yine onu seven ya da onca yıllık kariyerine saygı duyanlardı. Uzi ve çevresi mi? Bildiklerini okumaya devam ettiklerine öyle eminim ki.

En çok da bu yüzden üzgünüm sanırım. 🙁

Esip gürleyen hemen akabinde geri adım atanlarda: Melek Mosso

Yorumumu, Melek Mosso başlığında bu tarz çıkışlardan prim kasmaya çalışan genel olarak herkese yazayım. Bir görüş bildirip; toplumsal konularda esip gürleme cesareti gösterdiyseniz, yolunuzu bile isteye çizmişsiniz demektir. Birbirinden zıt iki açıklamayı bu kadar yakın zamanda yapmış olmak bir yana, konunun gündem olduğu Haziran ayından günümüze yine birçok kadın cinayeti işlendi ve Melek Mosso uygulanacağına inandığını açıkladığı o en sert düzenlemelere ulaşmadığımızı görüyor mu, bir önceki konuşmasındaki gibi takipçisi mi bu konunun, yoksa o da balık beyinli toplumun bu özelliğini kullanarak bir iki gündem olurum, unutulur; kariyerim de zarar görmeden yolumu bulurum anlayışında mı?

Yorumu ve gündem takibini kendisine bırakıyorum.

Caz festivalleri Caz yapmıyor

Geçtiğimiz aylarda sevgili Ediz Hafızoğlu ile söyleşimde de konuştuğumuz konulardan biri olmuştu Caz Festivali ve katılan isimlerin Caz müzisyeni olmaması. Ediz Hafızoğlu’nun söyleşimizdeki yorumlarına aynen ben de katılıyorum. (Bahsi geçen söyleşimizi Sanat Okur sitesinde okuyabilirsiniz.)

Organizasyon biletler satsın istiyor ve buna uygun popüler isimleri programına dahil ediyor. Peki bu arada o programa dahil olan müzisyenler (ki hemen hepsi sevdiğim dinlediğim isimler) biz bu festivale uygun muyuz, yaptığımız müzik bu sahnenin hakkı mı, bu müziğin gerçek sahipleri popüler değiller ama yıllarını müziğin bu türüne adıyorlar ve çok da iyi icra edenler var… Onların hakkını alıyor olabilir miyiz acaba diye hiç düşünüyorlar mı? cidden merak ediyorum.

Liyakat, liyakat diye bas bas bağırıp yönetimi eleştirdiğimiz şu dönemde, bizler kendi dünyalarımızın çıkar çukuruna kaç liyakatsizlik gömdük acaba, hiç sorguluyor muyuz?
Yönetim hiçbir şeyi başlatmadı, toplum tabanında olan çıkarcılığı en üste taşıdı ve biz düzelmedikçe de hiçbir şey düzelmeyecek; artık anlamamız lazım.

“Kaybolmam Lazım” bu kez Peyk Yorumuyla…

İrfan Alış’ın geçtiğimiz yıl solo olarak yayımladığı şarkısı “Kaybolmam Lazım”, bu kez Peyk şarkısı olarak karşımızda. Ben şarkıyı ilk yayımlandığı zamandan bu yana seven olarak bu güzel sürprizi mutlulukla karşıladım ve “Kaybolmam Lazım” listemizdeki yerini aldı.

Rock’ı Severiz ama…

Şevval Sam, “Rock’ı Severiz” demiş ama ‘Rakı masası’nda dinlenecek şarkılara evriltmiş güzelim şarkıları… Sesi de gümbür gümbür dinlemeye alıştığımız şarkılar için oldukça zayıf kalmış; üzgünüm dinleyemedim.

Son Dönemin…

Sağlam ilerleyen grubu: Dolu Kadehi Ters Tut

Geçtiğimiz günlerde “Olabilirdik” şarkılarını yayımlayan Dolu Kadehi Ters Tut, 2015’te yayımladıkları ilk şarkılarından bu yana, zamansal olarak benzer tarihlerde çıkış yapmaya başlamış birçok grubun önüne geçmiş durumda. Bunun da en önemli nedeni istikrarlı üretimleri ve tarzlarından ödün vermeyerek dinleyenlerine ulaşmaları. Geçtiğimiz kış Volkswagen Arena’da konserlerini de izleyen olarak sahne hakimiyetleri, dinleyici ile kurdukları bağ, müzik dünyasında ortak çalışmalarıyla belli bir dostluk yarattıkları evrenlerinin konserde konuk olarak yer alan müzisyenlerden dinleyene de yansıması… Bunların hepsi kalıcılığın önemli işaretleri. Ki “Olabilirdik” şarkısını da ilk defa o konserde dinleme şansı bulmuş ve çok sevmiştim. MüziKoridor’daki yeni şarkılarımızdan biri oldu bile.

Dikkat etmesi gerekeni: KÖFN

Bir önceki yazımda KÖFN ile ilgili yorum yazmış ve “Bi’Tek Ben Anlarım” sonrasının çok önemli olduğuna değinmiştim ki hemen üzerine bir albüm ve bir de single (edit) yayımladılar.

“Bi’Tek Ben Anlarım” albümde de yer alan bir şarkı oldu bu arada ama çıktığı zamandan bu zamana geçen sürede mesela özellikle radyolarda hala bu şarkıyı duymam, dinleme rakamları bir yana albümün yeni bir hit daha çıkaramadığını düşündürüyor. Daha önce de yazdığım gibi bu albüm “Bi’Tek Ben Anlarım” hatırına ve PR’larının gücüyle gider. Önemli olan bundan sonra ne yapacakları…

Cesur ismi: Efza

Efza’yı çıktığından bu yana takip edenlerdenim. Müzik yolculuğuna en başından bu yana -onun çevresinde olan ortak yakınlarım olduğu için- yakinen şahit olduğum ama kendisiyle de bire bir bağlantım olmadan gözlemlediğim bir isim. Efza çok daha dikkat çektiği zamanlarda bile yolunu kaybetmedi ve belki daha az dinlenmek pahasına hep içindeki müziği dışarıya sundu. Çoğunluğun ünlü olmak uğruna piyasanın şartlarına göre tavır almaya dünden hazır olduğu böyle zor bir dünyada kendi müziğini bu kadar cesur ve renkli sunduğu için Efza, MüziKoridor listemde sıkça yer verdiğim isimlerden biri. Son şarkısı “Bitmedi Haykırışlarım” yine çok Efza olmuş. Tebrik ederim.

Farklı tarzda olanı: Elçin Orçun

Elçin Orçun ilk çıktığı günlerden bu yana severek dinlediğim isimlerden. Özellikle ortak çalışmalardaki başarısı ayrıca dikkat çekici. Kendi müziğinin kimliğini ortak çalışmalar yaptığı müzisyenlerle harika harmanlayan yapısını ve başka başka türlere uyumunu seviyorum.
İşte şimdi yine öyle bir çalışma ile müzikseverlerle buluşan Elçin Orçun’a bu kez Kerem Kaya eşlik etmiş ve ortaya harika bir underground şarkı “Koca Bir Yalan” çıkmış. Bu arada ben şarkıyı listeme aldım ama klibi de izlemeye değer kliplerden mutlaka tavsiye ederim.

En Dinlendirici Müziği: Riverside

Piyanist Ali Başarır; Neo Naturalness serisinin ikinci eseri Riveside ile dinleyeni ruhundan yakalayıp eserinin nehrinde bir yolculuğa çıkarıyor. Eventide ile başlayan Riverside ile devam eden bu serinin son durağı da yakında dinleyenleri ile buluşacak ve Neo Naturalness üç parçalık özel bir seri olacak.

En sağlam coverı: Eyvallah

Deniz Arcak’ın 2000ler başında seslendirdiği “Eyvallah” şarkısı zor bir şarkıdır. Zorluğu da Deniz Arcak’ın bu şarkıya kimlik giydirmesi diyebileceğim herkeste onun sesiyle hatırlanan mühür şarkılardan olmasıdır. İşte Eksi Altı, bu şarkıyı almış ve hakkını da verdiği çok başarılı bir cover çalışma haline getirmiş. Cayır cayır bir alt yapı üzerine grubun solisti Serhat Öztürk o güçlü sesi ve kendine has yorumuyla şarkıya yeni bir ruh katmış ve grup şarkıya kendi mührünü vurmuş.
Ve tabii ki MüziKoridor listemde yeri hazır şarkılardan oldu “Eyvallah”…

Çok Özleteni: MALT

Malt “Aşk Aşısı” şarkısı ile bir döndü, ne kadar özlendiğini bir kez daha hatırlattı. Dile kolay 6 yıl sonra yeni şarkı. Ve böylesi acımasız, çabuk unutulan yapıdaki müzik dünyasında; bir yandan “Ben çok püpülerim, en ünlü benim” derken, bir yandan da her şarkısını sunmak için bol bütçeli PR çalışması yapanlara inat; unutulmamak, beklenen olmak ne demek hatırlattılar resmen. Böyle sağlam müzik yapıp, hiç şarkı yayımlamasa dahi unutulmayan grup ve şarkıcılarımız iyi ki varlar. Söyleyebileceğim; iyi müzik adına umutsunuz. Umarım daha çok üretirsiniz biz de daha çok Malt şarkısı dinleriz.

Bu arada “Aşk Aşısı”, MüziKoridor listemin açılış şarkısı, yazımın da son müzik yorum konuğu. Müzik dünyasına geniş çerçevede yer vermeye çalıştığım yazımı okuyan herkese çok teşekkür ederim. MüziKoridor listesini dinlemeyi ve listeyi beğenmeyi unutmayın; müzikle kalın.

SPOTIFY

YOUTUBE

Önceki İçerikBu Hafta Vizyona Giren Filmler (21 Temmuz 2023)
Sonraki İçerikMutlaka görülmesi gereken en iyi dalış yerleri: Fransız Polinezyası
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments