İçinde bolca Unkapanı, Raks, Kral Tv ve Prestij Müzik geçen yazı

"Sadece çağa ayak uyduran, kendini geliştiren isimler gelebilen bugünlere… Onların da kimler oldukları malum."

0

Dikkat: Ağır nostalji içerir.

Bu ülkenin en büyük sorunlarından biridir; iş dünyasında kapitalizmin arkasına sığınan büyüklü küçüklü şirketler; kendi işine odaklanmak, onu daha da geliştirmek yerine başka işlere; genelde de birlikte çalıştığı kendi iş alanına kaynak olan yan sektörlere özenir. Daha büyük olan ya da imkân yaratan mutlaka diğer işe de el atar.

İşte size şimdi müzik sektöründen tam da böyle bir geçmiş anlatacağım.

İçinde bolca Unkapanı, Raks, Kral Tv ve Prestij Müzik geçen.

Raks, kaset üreticisi-çoğaltıcısı ve dağıtımcısı olarak Unkapanı dediğimiz müziğin kalbinin attığı yerdeki prodüktörlerin, müzik şirketlerinin en önemli iş ortağıydı.

Sonra Raks elindeki gücü artık başka şirketler adına kullanırken kendisi için de kullanmak istedi ve evet artık o da bir Müzik Yapım Şirketiydi.

Bu Unkapanı’nın hoşuna gitmemekle birlikte kabul edelim Raks, Müzik Yapım olarak müzik adına çok yenilikçi ve modern birçok şeye de imza attı; ki o zamanları Raks’ta çalışan olarak yaşadığımdan biliyorum; en basit bir örnekle o dönem yaptığımız PR çalışmaları şu an böylesi dijital ortamda ve iletişim çağında dahi yapılamıyor.

Bu bölüm de önemli ve derin olacağından başka bir yazımın konusu olsun.

Raks artık sadece kaseti üreten, çoğaltan, dağıtan değildi aynı zamanda müziği de üretendi. Raks’a bağlı prodüksiyon firmaları Neşe Müzik, S Müzik, Plaza Müzik Tempo Müzik, Karma Müzik ve Marş Müzik, kayıt stüdyosu Stüdyo Marşandiz ve yurtdışı ortaklı çalıştığı Polygram (sonradan Universal satın almıştı) gibi firmalar ile hem o dönemin en dev sanatçılarını transfer edebilen, hem yeni sesleri yıldızlaştıran muhteşem bir güç haline gelmişti. Sektörün kendi dinamikleri yanında gece kulüplerinden, konser alanlarına; basın kanadına her yerde sözü geçer, herkesten birkaç adım önde bulunan bir güç bu bahsettiğim.

Hatta her şeyin yavaş yavaş bittiği dönem 2000 yılında bile Müyap meslek birliğini kuran dokuz şirketten 5’i Raks şirketlerinden oluşmaktaydı. O dönemi yaşayanlar da gayet iyi hatırlayacaklardır nasıl büyük bir güç olduğunu.

Ve basın demişken: O dönemin müzik adına kralı da Kral TV.

Orada yayınlanan kliplerle müzik dinleyicilerini yönlendirme gücünü elinde tutan, kanalda ne çalsa patlattığı günler.

Klip ve listelerin reklam ordinosuyla pazarlandığı, bunun için de sektörün sıraya girdiği bir müzik kanalından bahsediyoruz; sahibi ise Uzanlar.

Raks tabii bu kanalı da, ordinolarla yapılan yayınları da kendi müzisyenleri adına en iyi kullanan olmayı bilen artık durdurulamaz bir müzik deviydi. Taaa kii…

Kral TV’de zamanında Raks’ın yaptığını yapıp, ben bunu bunu bunu yapıyorum, ama müzik yapım şirketim de olursa tüm alanlar bana geçer, tüm güç de ben de olur düşüncesiyle Erol Köse ile ortaklık kurana ve Prestij Müzik de Raks’ın tam aksi bir yapılanmayla bu alana dahil olana kadar.

Artık tüm ödülleri Raks sanatçıları almıyor, listeleri bu iki rakibi ile kıyasıya paylaşmak zorunda kalıyordu.

Raks farklı müzik yapım şirketlerinin aynı çatı altında toplanmasıydı içerde bağımsız, dışarda Raks’a bağımlı diyebileceğimiz bir yapı. Ama her prodüktör ve sanatçı bireyseldi ve kendi içlerinde kendilerini rakip görecek isimlerdi de aslında bir arada tutulan. Oysa Prestij o dönem başka yerden vurmuş, aynı türün güçlü isimlerini yaratırken hep bir arada duran müzisyenleri ile güç de biziz, sevilen de alt mesajını uygulamıştı. Mahsun-Özcan-Alişan ve Hilmi Topaloğlu’nun bir arada bulunduğu, neredeyse hiç ayrılmadığı kareler o dönemin tanığı müzikseverlerin de hafızasında canlanmıştır sanırım.

E tabii bu atak karşısında Raks da boş durmadı, o dönem Sabah ortaklığı biten Karacan grubu radyo ve tv’lerini Raks-Karacan ortaklığı ile bünyesine kattı, Fransız Hachette ve Osman Ataman ile radyolar grubu ortaklığı yaptı, Genç Tv’yi kurdu. Raksotek Mağazaları yetmedi çok kısa sürse bile (adı tabelada kaldı yadigar) D&R Mağazalarını açtı.

Dağıtımcıyken çok kısa zamanda hem de çok farklı sektörlerde büyümüştü.

Sonuç:

Geçmişte hepsi kendi sektöründe dev olan isimlerden geride hiçbiri kalmadı. Bu şirketlerde krallığını ilan eden isimlerin de hemen hiçbiri yok.

Sadece çağa ayak uyduran, kendini geliştiren isimler gelebilen bugünlere… Onların da kimler oldukları malum.

Geçmiş tersine dönse mesela yazıma konu olan;

Raks sadece kaset üreten, çoğaltan ve dağıtan olarak kalsaydı; sektörün bu kanadının ilerlemelerini takip edip belki günümüzün yerli Spotify’ı olacaktı.

Müzik Yapım şirketleri basın ortaklıklı v.s işler yerine her yere eşit ve adil düzeyde dursa ne olursa patlatırım güç elimde diye düşünmeyecek ve patlatmayacak; belki yatırdığı paranın hakkını verecek müzik ve seslere yönelecekti. Müzik sektörü kaliteli işlerle dolup taşacaktı.

Basın ayağı Kral Tv onun zaten yatacak yeri yok.

Beyza Cumbul
Önceki İçerikEvrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin söyleşi programı belli oldu
Sonraki İçerikLübnan’ın Gülen Sesi: Wadih Al Safi
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments